menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çok kupon bir arazide şahane bir akşam yaşadık

19 1
previous day

En son 20 Haziran 1992’de, sabaha karşı 04:00 sıralarında gelmiştim Küçükarmutlu’ya. Polis tarafından ablukaya alınmış, kuş uçurtulmuyordu. Bir çatışma olasılığına karşı eller tetikteydi. Biz de şunu biliyorduk, mahallede tek bir silah yoktu. Çünkü gözler sürekli bu mahallenin, daha doğrusu İTÜ’ye ait araziye yapılan, Boğaz manzaralı gecekonduların üstündeydi.

Araziyi önce, o zamanki deyimle, ‘arazi mafyası’ keşfedip parsel parsel satmaya başlamıştı. Ancak devrimci örgütler bunları kovarak, gerçekten evi olmayan, ihtiyaç sahiplerine eşit miktarda arazi dağıtarak, düzenli bir mahalle oluşmasına öncülük etmiş, provokasyonlara karşı korumak için de mahalle sınırlarından içeri silah sokmama kararı almıştı. Nereden mi biliyorum? Üniversite yıllarımdı, şimdikiyle alâkası olmayan, o zamanın tirajı küçük ama etkisi büyük Cumhuriyet Gazetesi’nin gece muhabiriydim.

Gazeteciliğin haber kaynağını gizli tutma ilkesine gösterdiğim hassasiyetten dolayı, zamanın etkin örgütlerinin bilgi verdiği bir muhabirdim. Silah bulunmadığı bilgisi de bu kaynaklardan gelmişti.

Çoğu memleketinde barındırılmamış, Maraş’ın, Tokat’ın, Sivas’ın Alevileri, göçmek zorunda kaldıkları İstanbul’da tutunacak bir dal bulmuştu, kimse de bu dala halel gelsin istemiyordu.

Aradan 33 yıl geçmiş… Geçmişi anlatmaya devam edersem, sosyopolitik bir yazı olacak bu. En iyisi, daha iyi bildiğim konuya, meyhaneye döneyim.

Bu kez otobüs hattım 58N. Kabataş’tan kalkıyor, Beşiktaş’tan Barbaros’a vurup, eskiden Karayolları’na ait geniş ve yeşil bir arazi olan Zorlu Center’in önünden geçerek Zincirlikuyu’dan Etiler’e sapıyor. Severim Etiler’i. Genellikle çok katlı olmayan, bakımlı bahçeler içinde apartmanların olduğu, Boğaz’a hâkim, nezih bir semttir. Otobüs, Etiler Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi durağında yükünü iyice tuttu. Şu karşıda da eskiden geniş bir arazi içinde küçük, birkaç katlı binası olan polis okulu vardı. Böyle yerlere ‘kupon arazi’ deniyor. Nitekim burası da ‘Han-ı Yağma‘dan kurtulamadı. 30’ar katlı üç gökdelen dikiliyor şimdi.

İş çıkış saati olduğu için Akmerkez durağına geldiğimizde otobüste artık binecek yer kalmamıştı. Gideceğim meyhane son durakta. Fatih Sultan Mehmet durağı. Küçükarmutlu’nun yeni adı da bu.

Reha ile buluşacağız. Dergah 2 Restaurant, dışı ve tabelası mavi renkli bira firmasının........

© Diken