YABANCI SERMAYE
Ekonomistler ekonominin düze çıkmasının yegane şartı yabancı sermayenin Türkiye'ye gelmesini bağlıyor. Özellikle, kapitalist kafalarla yetişenler, Avrupa ve Amerikan üniversitelerde okuyup söz sahibi olan ekonomistler bu kavramın üzerinde çok duruyorlar.
Yabancı sermaye sahiplerine güven vereceksin, Türk iş adamlarına tanımadığın imkânları tanıyacaksın, her türlü imkân ve güven sağlayacaksın. Gelecek ülkene, senin insanını köle gibi çalıştıracak ve ülkenin ekonomisini düze çıkaracak. Ben şahsen yabancı sermaye mi yerli sermaye mi ülkeyi düze çıkarır konusunda düşünen ve bu konuyu merak edenlerdenim.
Tarihte "kapitilasyon" diye bir kavram vardır. Bu kavrama bakalım: Kapitülasyon kelimesinin kökeninde Latince caput sözcüğü vardır. Geniş anlamıyla kapitülasyon baş eğmek, teslim anlaşması yapmak anlamlarını taşır. Tarihte kazandığı özel anlamla kapitülasyon, bir ülke tarafından başka bir ülkenin vatandaşlarına verilen ticari ayrıcalıklar bütünüdür. Yabancı sermayenin bir ülkeye davet etmek demek "gel bizi sömür" demek gibi bir şey olur. Onlara, tarihte kapitilasyon uygulamalarında görülen ayrıcalıklar tanınmaktadır. Bu da ülkenin ekonomisinin çöküşünü hızlandırmaktadır. Kapitalist sistemde sömürü vardır. Bu düzenin anlayışında olan sermayedarlardan uzun vadede hayır gelmez. Aslında "kazan- kazan" anlayışında olan yabancı sermayeye asla karşı değiliz. Eşit şekilde kazanmaya vicdan karşı çıkmaz. Sermayedara 9 pul, bize 1 pul anlayışına şiddetle karşıyız. Ecevit'in dediği "hakça paylaşım, ya da Erbakan Hoca'nın ifadesiyle "adil paylaşım" olmalıdır.
Bugün doğrudan ya da dolaylı olarak gelen yabancı sermayelerin tamamı sömürü düzeninin bir versiyonu kapsamında değerlendirilmelidir. Sömürme kelimesine kâr payı diyorlar. On bana bir........
© Denge
