Toplumsal Destek ile Devlet Baskısı Arasında Türkiye’de İfade Özgürlüğü
Future of Free Speech projesinin yayınladığı son rapor, Türkiye’ye dair çarpıcı bir tablo sunuyor. Görünüşe göre Türkiye’de toplum, ifade özgürlüğüne ilkesel düzeyde güçlü bir destek veriyor. Ancak ülkedeki günlük deneyimler bu desteğin pratikte karşılık bulamadığını, ifade özgürlüğünün son derece kırılgan ve çoğu zaman erişilemez olduğunu ortaya koyuyor.
“Türkiye: Kimler İfade Özgürlüğünü Destekliyor?” başlıklı raporda, siyasi yelpazenin farklı noktalarındaki bireylerin ifade özgürlüğü değerlerine geniş ölçüde destek verdiği görülüyor. Öte yandan rapor, giderek otoriterleşen bir siyasi atmosferde, hükümetin eleştirel sesleri, bağımsız medyayı ve sivil toplumu susturmaya yönelik girişimlerini de gözler önüne seriyor. Bu nedenle rapordaki grafikler daha umut verici bir tablo çizse de; gazeteciler, medya çalışanları ve aktivist çevreler için sahadaki gerçeklik çok daha endişe verici bir duruma işaret ediyor.
Öte yandan Media Freedom Rapid Response (MFRR) ağının hazırladığı Yıllık Medya Özgürlüğü İzleme Raporu ile Türkiye Misyon Raporu, ülkenin Avrupa’da medya özgürlüğü bakımından en baskıcı ortamlardan birine sahip olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Mapping Media Freedom veritabanında yalnızca 2024 yılı içinde 135 ayrı ihlal kaydedildi; bu ihlaller 317 gazeteci, yayıncı veya medya kuruluşunu etkiledi. Özellikle seçim dönemlerinde gazetecilere yönelik fiziksel şiddet yaygınlaştı ve saldırı vakalarının yarısından fazlasında failin polis ya da diğer devlet güvenlik güçleri olduğu belirlendi.
Bu araştırmalar bir arada değerlendirildiğinde, ifade özgürlüğüne dair kamuoyundaki duyarlılıkla hükümetin tutumu arasında çarpıcı bir uyumsuzluk söz konusu. Bu durum, demokrasinin dayanıklılığı ve sivil özgürlüklerin geleceği hakkında ciddi soru işaretleri doğuruyor. Toplumun büyük bir kesimi ifade özgürlüğünü bu........
© Daktilo1984
