Jeoekonomik ticaret politikası
ABD-Çin arasında tarife yani uluslararası ticarette ithalatta alınan vergilerin artırılması ile yeniden başlayan ekonomik savaşlar tedarik zincirindeki kırılmaları tetiklemeye devam ediyor. Sadece zincir etkisi yanında onun sürekliliğini olumsuz etkilemekte ve aynı zamanda oynaklılığını artırmaktadır.
Bu üç yönlü belirsizlik ülkeleri uluslararası ticarette yeni bölgesel ticaret birlikteliği kurmaya itmektedir. Esasında hem uluslararası ticaretin tüketim malları hem de tedarik zincirine konu olan ara mala ve sermaye malı kısmında önem kazanan bir uygulama haline gelmektedir.
Bu birliktelik daha önce maliyet avantajı, teknolojik seviye farklılıkları ve girdi mobiliteleri üzerine kurulmuş yapıya önemli bir ekleme yapmaktadır: Güven bazlı üretim ve ticaret kavramı.
Bu klasik uluslararası teoriden hafif sapma anlamına gelmektedir ve ulusal geliri tanımlayacak değişkenlere (faktörlere) bir yenisini ilave etmekte böylece daha uzun yıllar sürecek araştırmalara da kapıları açmaktadır.
Peki, nedir bu arkadaşlığa, dostluğa ve güvene bağlı tedarik zinciri kavramı?
Bu yaklaşım klasik maliyet odaklı küreselleşmeden uzaklaşarak güvenlik odaklı bir uluslararası ticarete geçişi temsil etmektedir.
Bu strateji, küresel ekonomik yapıyı........
© Cumhuriyet
