Gitmek mi zor, kalmak mı zor?
Belediye seçimlerinde yaşanan patlamalar sonrası, CHP, Özgür Özel’in, diğer siyasi partilerinin, en çok da kitlesel oylama patlamasıyla, Saray cephesi tabanının da çok yoğun desteğini alarak tutuklu iken bile, cumhurbaşkanı adaylığında verilmesi sürdürülen imzalı desteklerle arkasındaki yüz binlerin büyümesi engellenemeyen, cumhurbaşkanı adaylığı ile gündemin başına oturan Ekrem İmamoğlu üzerinden toplumsal gelişmeleri kamuoyu nefessiz izliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Başkanı Devlet Bahçeli’nin birlikte kotarmaya çalıştıkları, Abdullah Öcalan üzerinden iktidarlarını uzatma senaryoları hızla ülke gündeminde ikinci plana düştü. Elbette, 2002’den günümüze, değişik zikzaklı siyasal ortaklıklar, ittifaklar üzerinden sürdürülebilmiş, ülkenin en hukuksuz yetkilerle donatılmış tek adam rejiminin, icratlarıyla katlanmış haksızlık hukuksuzlukların üzerinden ayakta tutulmuş iktidarlarından vazgeçmek, seçmenin iradesine saygı duyularak gitmeyi seçmek zor.
Gelin görün ki alışılmış haksızlık hukuksuzlukların yollarını durmadan, sınır tanımaz boyutlarda canlar yakarak artırmak da zor. Panik, artan öfkenin güdülemesinde, can yakma yöntemlerine sınır tanımazlıkların da bir bedeli oluyor. Sindirilmiş, durmadan ezilmiş, bedel........
© Cumhuriyet
