Atatürk'ün İzmit basın toplantısı
“102 Yıl Önceki Açıklamaları Bugüne Işık Tutuyor”
Başkomutan ve TBMM Başkanı Mustafa Kemal (Atatürk), Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan ve Anadolu düşmandan temizlendikten sadece 5 ay sonra, Ocak 1923’te, Batı Anadolu’yu kapsayan bir yurt gezisine çıktı. 15 Ocak 1923’ten 20 Şubat 1923’e kadar tam 35 gün süren gezide Eskişehir, Arifiye, İzmit, Bursa, Alaşehir, Salihli, Turgutlu, Manisa, Akhisar, Balıkesir ve İzmir’de yöneticilerle, komutanlarla, halkla ve gazetecilerle bir araya gelerek hem görüş alışverişinde bulundu hem de çok çeşitli konularda soruları yanıtlayıp önemli açıklamalar yaptı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün bu gezisinin en önemli durağı 16-17 Ocak 1923’te İzmit’teki tarihi basın toplantısıydı. Lozan Konferansı devam ederken, Cumhuriyetin ilanından, Ankara’nın başkent yapılmasından ve halifeliğin kaldırılmasından önce yapılan İzmit Basın Toplantısı zamanlaması açısından da çok önemlidir.
İşte bugün, 102. yılında İzmit Basın Toplantısı’nı ve o basın toplantısında, Mustafa Kemal Atatürk’ün, önemli devrimler ve önemli sorunlar hakkında yaptığı -bugüne ışık tutan- açıklamalarını hatırlatacağım.
15 Ocak 1923’te, Eskişehir’de mutasarrıf, orman, maarif, baytar müdürleri ve Eskişehir mebusu ile bir araya gelen Mustafa Kemal Paşa (Atatürk), 16/17 Ocak 1923’te İzmit’te, İstanbul gazetecileriyle bir basın toplantısı yaptı.
16 Ocak 1923 Salı günü, İzmit Kasrı’nın alt katındaki büyük salonda uzun bir masa hazırlanmıştı. Masanın etrafında İstanbul’dan gelen başyazarlar, muhabirler ile İstanbul Milletvekili Dr. Adnan (Adıvar) ve eşi Halide Edip (Adıvar) ve işgal yıllarında Ankara Hükümeti’nin İstanbul’daki temsilcisi Hilaliahmer (Kızılay) Başkanı Hamit Bey hazır bulunuyordu. Ayrıca Atatürk’ün konuşmalarını kaydetmek için Meclis’in dört kâtibi de oradaydı.
Saat tam 21.30’da Atatürk salona girdi. Hazır bulunanların ayrı ayrı ellerini sıkıp hatırlarını sorduktan sonra masadaki yerini aldı. “Hangi noktaları öğrenmek istiyorsunuz?” diye sordu. Gazetecilerin Atatürk’e sorduğu sorulardan bazıları şunlardı:
Suphi Nuri Bey, “barış meselesini, seçim meselesini” sordu.
İsmail Müştak Bey, “İstanbul meselesini” sordu.
Yakup Kadri Bey, “Halk Fırkası hakkındaki değerlendirmesini, TBMM’deki gurupları, irticanın Meclis’te ne kadar kuvvetli olduğunu” sordu.
Suphi Nuri Bey, “Merkezi hükümet neresi olacak? Mudanya Mütarekesi yapılmasa da ordular harekâta devam etseydi daha iyi olmaz mıydı” diye sordu.
Atatürk ise gazetecilerin bütün bu sorularını not etti. Ancak daha önemli sorular beklediğini göstermek için gazetecilere, “İstanbul’da hilafet ve saltanat meselesi söz konusu oluyor mu?” diye sordu.
İzmit Basın Toplantısı, 17 Ocak sabahının erken saatlerine kadar devam etti.
Atatürk’ün kendisine sorulan sorulara verdiği yanıtlardan bazıları özetle şöyle:
Misakı Milli’nin bir maddesini sağlamak için yapılacak bir askeri harekât diğer başarılarımızı, özellikle ordunun güvenliğini tehlikeye atardı. Bundan başka ordularla elde edeceğimiz sonuç Mudanya Mütarekesi ile elde edilmiştir.
Dünya Savaşı’na girdikten sonra çok hatalar yapıldı. Bir milletin asıl kuvvetleri kendi hayatını ve varlığını savunmak içindir. Fakat kendi varlığını unutup da kuvvetini herhangi bir yabancı amaç için kullanmak kesinlikle doğru değildir. Savaşı yönetenler, kendi varlığımızı unutarak tamamen Almanların esiri olmuştur. Memleketin savunmasına yetmeyen kuvvetlerimizi Galiçya’ya, Makedonya’ya, İran ovalarına göndererek “serserilik” etmişlerdir. Bu hataların tek sorumlusu Enver Paşa’dır. (…)
Milli Mücadele’nin amacı, milletin tam bağımsızlığını ve kayıtsız şartsız hâkimiyetini sağlamaktır. (…)
Misakı Milli’deki hedeflerimize Kurtuluş Savaşı’nı kazanarak ulaştık. (…) Lozan’da delegelerimizin elindeki dayanak Misakı Milli’dir. Lozan Konferansı’nda anlaşmazlıklar devam ediyor. Sevr’den sonra burada da bizi yok etmek istiyorlar. (…)
Musul bizim için çok kıymetlidir. (…) Musul, bizim için petrol değil, memleket meselesidir. (…) Birincisi, civarında zengin petrol kaynakları vardır. İkincisi, bunun kadar önemli Kürtlük meselesidir. İngilizler orada bir Kürt hükümeti kurarsa bu düşünce bizim sınırımızdaki........
© Cumhuriyet
visit website