menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sanayi Devrimi ve Büyük Britanya’nın hegemonyası - İlker Başbuğ

54 8
previous day

İngiliz mucit ve girişimci Thomas Savery 1698’de basit bir buhar makinesi yapıp patentini almıştı. 1710’da Thomas Newcomen’in icat ettiği makine kömür ocaklarında kullanıldı. Britanya İmparatorluğu’nda Sanayi Devrimi’ni başlatan asıl olay ise James Watt’ın 1763-75’te kömür tüketimini yüzde 75 azaltan etkin bir buharlı makine geliştirmesiyle ve bu makinelerin sanayinin çeşitli alanlarında yaygın kullanılmasıydı.

1800’de bütün Avrupa’nın dünya imalatı içindeki payı yüzde 28.1’ken Birleşik Krallık yüzde 4.3’lük bir paya sahipti. 1880’lerde Avrupa’nın payı yüzde 61.3’e, Birleşik Krallık payı da yüzde 22.9’a yükselmişti. En çok zarar gören ülkelerin başında Hindistan ile Çin geliyordu. 1800’de Hindistan’ın payı yüzde 19.7, Çin’in ise yüzde 33.3 idi. 1880’de Hindistan’ın payı yüzde 2.8’e, Çin’in payı da yüzde 12.5’e düşmüştü. Hindistan ve Çin, Lancashire tekstil fabrikalarının daha ucuz ve daha nitelikli ürünleri geleneksel pazarlarına sokulduğu için, bu ülkeler ekonomik rekabetin dışında kaldılar. Britanya İmparatorluğu’nun milli hasılası 19. yüzyılda neredeyse 14 kat arttı.

Sanayileşme buhar makinesinin canlı güç kaynaklarının yerine konulmasıydı. 1820’lerde buharla çalışan birkaç dokuma tezgâhı işleten kişi, elle çalışan bir kimsenin ürettiğinin 20 katını üretebiliyor, buharla çalışan bir iplik eğirme (çıkrık) makinesinin kapasitesi bir elle çalışan bir çıkrığın kapasitesinin 100 katını üretebiliyordu.

1860’larında Birleşik Krallık dünya demir üretiminin yüzde 53’ünü, kömür ve linyit üretiminin de yüzde 50’sini gerçekleştiriyordu. Avrupa nüfusunun yüzde 10’una eşit bir nüfusla, modern sanayi kollarında dünya potansiyelinin yüzde 40-45’ine sahipti.

İngiltere’nin bu başarısının arkasında yatan nedenler nelerdi? Bu sorunun ilk yanıtı, Britanya İmparatorluğu’nun siyasal ve hukuksal yapısında yatmaktadır. İngiltere Kralı John 15 Haziran 1215’te imzaladığı Magna Carta (Büyük Özgürlükler Şartı) ile kendi yetkililerini sınırlandırırken halkın bazı özgürlüklerini güvence altına alıyordu.

İngiltere’de 1689 “Haklar Bildirgesi” ile de özel mülkiyet kabul edilmişti. Bu aslında büyük bir devrimdi. İngiltere’de 1694’te merkez bankası kurulmuştu. Neticede, Britanya İmparatorluğu 17. yüzyılda parlamentonun kontrolünde olan bir monarşik yapı ile yönetiliyordu.

İngiltere’de 17. yüzyılda yaşanan bu devrimler diğer Avrupa ülkelerine 19. yüzyılın sonuna doğru gelecekti. Bu nedenle İngiltere o günün şartları içinde sahip olduğu demokrasi,........

© Cumhuriyet