menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İşlevsel bir nesne olarak insan!.. - Abdullah Dörtlemez

49 24
05.07.2025

Sisyphos, her gün aynı taşı tepeye çıkarır ama taş tekrar yuvarlanır. Tanrılar tarafından sonsuza kadar aynı taşı bir tepeye yuvarlamaya mahkûm edilir. Taş her defasında geri düşer. Bu mit, anlamdan kopmuş bir emeğin, yaratıcılıktan uzak bir çabanın, diğer bir anlatımla anlamsız tekrarın içindeki tutsaklığın alegorisidir. Öykü çağdaş yazar, sanatçı, filozof ve siyasetçileri derinden etkilemiştir.

Bu yazının amacı, filozof Heidegger’in teknoloji anlayışından hareketle, görselleştirilmiş yapay zekânın insanı “çerçeveleyen” bir güç haline gelişi ve bunun insan kaynakları alanında doğurduğu felsefi ve etik sorunlara dokunmak, ufuk açmaktır.

Modern dünyada da insanlar, sürekli tekrarlanan iş akışlarına mahkûm edilir; her gün yeni bir fikir üretmek yerine, önceden tanımlanmış şablonları doldurmak, işleyişe uymak, normlara teslim olmak zorunda kalırlar. İnsan kaynakları sistemlerinde adaylar tekrar tekrar aynı testlerden, aynı algoritmalarla geçmeye çalışır ama bireyin özgünlüğü görülmez. Bu, yaratıcılığın yok sayılmasından başka bir anlam taşımayan, uzayıp giden Sisyphos’un çilesine dönüşür.

Heidegger, “Gestell” (çerçeveleme) kavramı ile teknolojinin yalnızca bir araçsal akıl değil, varlığın açığa çıkma tarzı olduğunu ileri sürer. Bu bağlamda insan, modern teknolojik düzen içinde bir özne olmaktan çıkmakta, “insan kaynağı” olarak işlevsel bir nesneye indirgenmektedir.

Gestell, doğanın ve insanın yalnızca “kullanılabilir kaynaklar” olarak görülmesini sağlayan düşünsel ve pratik........

© Cumhuriyet