Emperyalizmin silahları - Selçuk Kosa
Yakın tarihteki üç olayı mercek altına almak, emperyalizmin Ortadoğu politikalarını sebep-sonuç ilişkileriyle açıklayabilmek için yardımcı olacaktır.
Bunlardan ilki Irak-Kuveyt savaşıdır. Irak, ekonomik ve bölgesel petrol anlaşmazlıkları sebebiyle 2 Ağustos 1990’da Kuveyt’e girdi. ABD liderliğindeki koalisyon güçleri geri çekilmeyen Irak’a operasyon başlattı. Yenilgiye uğrayan Irak ordusu 3 Mart 1991 günü koalisyon güçleri ile ateşkes antlaşması imzaladı ve Kuveyt’ten çekildi.
Savaştan sonra “Çekiç Güç” adı verilen ABD önderliğindeki koalisyon güçleri Kuzey Irak’taki Kürtleri sözde korumak adına, Mart 1991’den Aralık 1996’ya kadar Türkiye üzerinden harekâtlar düzenlediler. Fakat sonradan anlaşılacağı üzere 2003’teki Irak savaşına kadar etkin olan “Çekiç Güç”ün niyeti Kürtleri korumak değil, ayrılıkçı şekilde örgütlenmelerini sağlamaktı. Bu tarihlerde Irak sınırları içerisinde güvenli bölgede tutulup kabul edilmemesi gereken milyonlarca mülteci, Türkiye topraklarına kabul edildi.
İkinci olay Irak-ABD savaşıdır. ABD, Saddam’ı kitlesel imha silahları bulundurmakla suçlayarak Irak’a 20 Mart 2003’te başlayıp kendi zaferi ile 1 Mayıs 2003’te biten askeri işgal başlattı. Halbuki Irak’ta kitle imha silahı bulunamadı.
Savaşın ardından Irak’ın kuzeyinde Bölgesel Özerk Kürt Yönetimi kuruldu. Irak; Kürt, Sünni Arap, Şii Arap olarak etnik, dinsel ve özerk alanlara bölünerek Amerikan sermayesine hizmet etmeye başladı.
Suriye’deki iç savaş Esad rejimine karşı Mart 2011’de iç protestolarla başlayıp sonrasında IŞİD, El Nusra gibi........
© Cumhuriyet
