Eğitimde gerileme dönemi - Nazım Mutlu
2024-2025 öğretim yılının sonuna gelindi. İktidar partisinin etiketiyle “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”nin parçası olan bu “son”a şu sorular ışığında bakılabilir:
19 milyon dolayında ilk ve ortaöğretim, 7 milyon dolayında yükseköğretim öğrencisinin içinden geçtiği bu öğretim yılı boyunca Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Yükseköğretim Kurumu (YÖK) hanesine yazılabilecek herhangi bir “başarı öyküsü” var mıdır?
Geride kalan öğretim yılı bir yana; son beş yıl içinde göze çarpan herhangi bir “başarı öyküsü” var mıdır? Ya da genişletelim süreyi, son 10, 15, 20 yıl içinde bir “başarı öyküsü” var mıdır?
AKP iktidarının 23 yılı boyunca anmaya değecek bir “başarı öyküsü” var mıdır?
Konunun daha kapsamlı özetini yapacak olursak: Eğitim tarihimize boylu boyunca bir “gerileme dönemi” olarak geçecek bu 23 yılın öncekilerden ayrı, kendine özgü karakteriyle değerlendirilmesi gerektiği gerçeğinin altını çizerek aslında bu “başarı öyküsü”nün sınırlarını daha da gerilere götürebiliriz. Cumhuriyetin ilk çeyreğinden sonraki ortalama üç çeyreklik dönem sorgulandığında rastlanabilecek geniş ölçekli herhangi bir “başarı öyküsü” yoktur.
Yakın geçmişimiz, dünyadaki gelişmeler ölçü alındığında eğitimde altyapıya yönelik artış,........
© Cumhuriyet
