menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çirkin Amerikalı

67 25
23.02.2025

Münih Güvenlik Konferansı (MGK), gözyaşları arasında sona erdi. Konferansın başkanlığını yapan 70 yaşındaki Büyükelçi Christoph Heusgen, protokolü es geçerek kameralar önünde ağladı.

Önce yapay zeka şakası sandım. Ama baktım sahiden ağlıyor.

II. Dünya Savaşı sonrasında bildiğimiz, tanıdığımız dünya düzeninin gözler önünde çöküşünü ve orman kanunlarına yuvarlanışını el kol bağlı izlemekten belli ki adamın sinirleri gevşedi. Ve konferansın kapanış konuşmasını yaparken, kürsüyü terk etmek zorunda kaldı.

Uluslararası hukuk ve kurallara dayalı düzenden, “Machtpolitik” tabir edilen “güç politikalarına” yuvarlanışın, bundan daha grafik betimlemesi düşünülemezdi.

Üç gün öncesinde, MGK başkanının böyle gözyaşlarına boğulduğu kürsüde, Trump’ın yeni başkan yardımcısı JD Vance konuşmuş ve bundan böyle ABD’nin, Avrupa güvenliğiyle işi olmadığını belirtmiş. Eski Kıta’ya tehdidin Rusya ve Çin’den değil, kendi içinden geldiğini söylemişti.

Avrupa’yı mayınlayan “iç düşman” -Vance’e göre- bu kıtanın dünyaya Trump yönetimiyle aynı gözlüklerle bakmamasından kaynaklanıyordu.

Mademki” diyordu ABD Başkan Yardımcısı Vance, “Aynı değerleri paylaşmıyoruz sizin için yapabileceğimiz bir şey yok. Başınızın çaresine bakın”!

Bu hafta başında sona eren MGK’de dolaşıma sokulan en ürkütücü ifade bu: “iç düşman!”

Savunma bakanları, askeri uzmanlar, diplomatlar ve dünya basınının izlediği bu çok üst düzey toplantıda alışılmadık biçimde boy gösteren “iç tehdit/iç düşman” kavramı, gözlemciler tarafından “Hitler dili” ile eş tutuluyor.

ABD’de Demokrat Partili Kongre Üyesi Seth Moulton örneğin Vance’in dilinin........

© Cumhuriyet