menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Goethe: İkilem ve Deha

31 12
10.11.2025

“Sen yoksa beni/ Yaşamaktan bıkar mı sandın?/ Kaçak çöllere giderim mi sandın/ Açmıyor diye/ Bütün düş tomurcukları?/ Bak işte, yerli yerimdeyim;/ İnsanlar yetiştiriyorum bana benzer;/ Bütün bir kuşak benim gibi,/ Acılara katlanacak, ağlayacak/ Gülecek, sevinecek,/ Ve aldırış etmeyecek sana/ Benim gibi!”

Goethe’nin “Prometheus”unda kahraman, ateşi insanlara verdiği için kendisini kayalıklara zincirleyen Zeus’a ve aslında tüm egemenlere, tarihin “efendileri”ne bu dizelerle seslenir (çev. S. Eyüboğlu).

Tarih bilinci Friedrich Engels’in, “Almanların en büyüğü” diye nitelediği Johann Wolfgang von Goethe’nin tarih bilinci hissedilir bu dizelerde. “Affedersiniz ama çok eğlencelidir, anlamaya çalışmak geçmiş dönemlerin ruhunu” diyen asistanı Wagner’e Faust’un verdiği yanıtta da hissedilir aynı tarih bakışı: “Dostum, geçmiş dönemler, yedi mühürlü bir kitaptır bize. Dönemlerin ruhu dediğiniz de efendilerin ruhu aslında, onların ruhudur yansıyan zamana. Acınası bir manzara hakikaten.” (çev. Zehra Aksu Yılmazer).

Goethe’nin hep aklımı kurcalamış sözlerinden biri de yine tarih bilincinin önemini vurgular: “Üç bin yılın hesabını görmeyen karanlıkta yolunu bulamaz, körü körüne yaşar ancak!” Buradaki........

© Cumhuriyet