Şanghay İşbirliği Örgütü Tianjin Zirvesi ve Yeni Dünyanın Yükselişi
31 Ağustos 1 Eylül tarihleri arasında Çin Tianjin şehrinde toplanan Şangay İşbirliği Örgütü liderler zirvesi tarihin akışını değiştirecek önemli kararlar aldı 20 beşincisi düzenlenen bu zirve katılımcı sayısı ile aldığı kararlarla masaya yatırdığı konularla örgütün kendi tarihi açısından da ilkleri yaşadı. Geçmiş 24 zirveye bakıldığında Şanghay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) büyük bir değişim yaşadığı görülecektir.
26 üye ve ortakların katılımıyla gerçekleşen zirve hem örgütün kendi tarihine hem de dünya tarihine meydan okudu. Bilindiği üzere ŞİÖ, 1996’da sınır güvenliği çerçevesinde kurulmuş olan ve bir istişari platform olan Şanghay Beşlisi mekanizmasının 2001 yılında Özbekistan’ın katılımıyla bölgesel bir örgüte dönüşmesi sonucu ortaya çıkmıştır. 6 üyesi bulunmaktaydı. Bunlar; Rusya, Çin Kazakistan, Tacikistan, Kırgızistan ve Özbekistan olarak sayılabilir. ŞİÖ’nün temel amacı üç şer kuvvet adı verilen terörizm, ayrılıkçılık ve aşırıcılıkla bölgede mücadele etmek bunun yanında örgüte üye olan ülkelerin sınır güvenliğini ve bölgenin istikrarını sağlamaktı. Uzun süre de ŞİÖ’nün temel faaliyet konuları çok fazla değişmedi hatta zaman zaman ŞİÖ’nün parladığı dönemler olduğu gibi daha sönük kaldığı dönemler de oldu.
ŞİÖ, ilk defa Tianjin zirvesiyle birlikte bölgesel politikaların çok daha ötesine geçerek çok kutuplu, çok sesli, çok merkezli, adil, demokratik, eşitlikçi ve hukukun üstünlüğünü savunan ve uluslararası düzenin kurallarını muhafaza eden yeni bir dünya düzeninin kurulması misyonunu üzerine aldı. Zirve sonuç bildirisinde açıkça ŞİÖ’nün yeni rolü üzerine atıflar bulunmaktadır.
Esasen, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in konuşmasının satır aralarında Çin'in öncülüğünde yeni bir dünyanın şekillendiği görülmektedir. Xi, zirve sırasında yaptığı konuşmada Küresel yönetişim girişimi olarak adlandırdığı Çin’in yeni vizyonunda uluslararası hukukun güçlendirilmesi, Birleşmiş Milletler'in egemen eşitliği çerçevesinde yeniden yapılandırılması, büyüklüğüne ve küçüklüğüne, zayıf veya güçlü olmasına bakılmaksızın her devletin eşit oy kullanabilme hakkına sahip olduğu ve güvenlik konseyi gibi ayrıcalıklı bir yapının olmadığı bir Birleşmiş Milletleri savunmaktadır. Hatırlanacağı üzere, daha önce de Xi Jinping'in gündeme getirmiş olduğu Küresel Güvenlik girişimin de temelini güçlü Birleşmiş Milletler fikri oluşturmaktaydı.
Bu arada, zirvede Putin bir adım daha öteye giderek Atlantik ve Avrupa merkezli dünya düzeninin artık fonksiyonunu kaybettiğini ve yeni bir dünya düzeninin çok kutupluluk esası üzerinden Avrasya’da kurulma sürecine girdiğini belirtti.
Kuşkusuz ŞİÖ zirvesi önemli bir zaman diliminde toplandı ve aslında alınan kararlarda da bu zaman dilimi etkili oldu. Bir başka deyişle konjonktür ŞİÖ’yü yeni bir........
© CGTN Türk
