İran, Siyasal İslam ve ordu
1978 Ağustos’unda, ABD Merkezi İstihbarat Örgütü (CIA), Beyaz Saray’a İran’la ilgili bir rapor verdi. Raporda, İran’da bir devrim olasılığının bulunmadığı belirtiliyordu. ★★★ CIA’nın yanıldığı, kısa sürede ortaya çıktı. Birkaç hafta içerisinde, sokak gösterileri başladı. ★★★ İran Şah’ı Rıza Pehlevi, Ocak 1979’da ülkeyi terk etti, Mısır’a gitti. Ayetullah Humeyni, Paris’te sürgündeydi. 1 Şubat 1979’da, İran’a döndü. ★★★ Humeyni’yi, kimi kaynaklara göre iki milyon kişi karşıladı. Karşılayanlar arasında öğrenciler, memurlar, entelektüeller, tüccarlar, işçiler, esnaf ve din adamları gibi farklı kesimlerden İranlılar vardı. ★★★ Marksistler, sosyalistler ve solcular Humeyni’yi, Şah’a karşı olan muhalefeti birleştirebilecek anti-emperyalist bir lider olarak gördü. ★★★ London School of Economics’ten tarihçi Dr.Alvandi, bu konuda şunları söyler: “Devrim adı altında Humeyni’nin ne kadar otoriter olabileceğini ya azımsadılar ya da görmezden geldiler. Ancak, devrim bir kere başarılı olduktan ve Humeyni gücünü birleştirdikten sonra, tehlike oluşturabilecek solcu güçleri yavaş yavaş yok etti. Önce kurduğu teokrasiye karşı çıkanlarla başladı, daha sonra liderliğini benimseyenlere kadar uzandı.” ★★★ Sol ve entelektüel kesim, “Siyasal İslam”ı ciddiye almadılar. “Siyasi İslam”ın kültürel amacını öngöremediler. Sonuçta, İran devrimi solun da, entelektüel kesimin de sonu oldu. ★★★ Devrimden sonra, kökü Pers İmparatorluğu’na dayanan İran Ordusu, ulema sınıfının güvenini kazanamadı. Çok sayıda general, idam edildi. Seküler kadro tasfiye edildi. ★★★ Molla’lar orduya güvenmediklerinden, kendilerini koruyacak paralel bir orduyu, “Devrim Muhafızları”nı kurdu. ★★★ 1980-1988 İran-Irak savaşında, İran ordusu ile Devrim Muhafızları arasında çekişme ortaya çıktı. Devrim Muhafızları deneyimsiz olmasına rağmen, Ordu’nun başarılarını sahiplendi. Devlet destekli medya, Ordu’nun kazandığı zaferleri Devrim Muhafızları’na mal etti.........
© Bizim TV
