menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye’nin "Hafıza odası" dün Meloni İtalya'sının "Savaş odasına" girdi

34 0
30.06.2025

Gazeteciliğin güzel, gazetecilerin şanslı olduğu anlar vardır.
Dün akşam benim için işte böyle bir andı.
Roma’da aşırı bir sıcak vardı ama ilk defa gezdiğim müze ve orada gördüğüm eserler arasında bir Türk sanatçısını seyretmek harikuladeydi.
Düşünün, Türkiye’nin bir çağdaş sanatçısın eserleri, Rönesans’ın beşiği İtalya’nın Roma kentinin en önemli müzelerinden biri olan “Roma Ulusal Modern ve Çağdaş Sanat Müzesi’ne” girdi.
Üstelik eserlerinden ikisi müzede kalıcı olarak sergilenecek.
Dün akşam işte bu serginin açılışı yapıldı.
Ve ben de oradaydım.


TÜRKİYE’Yİ DOLAŞAN
BİR YOKLAR KERVANI

Serginin adı “Yoktunuz.”
Dün sabah önünden geçerken gördüm, müzenin girişindeki sütunların arasına Türkçe bir “Yoktunuz” afişi asılıyordu.


Bu eseri ilk defa Contemporary İstanbul’da görmüştüm.
Sonra İstanbul likör fabrikasında, sonra Diyarbakır, sonra İzmir’de ve en sonunda da “Feshane’de” görmüştüm.
Şimdi Roma’da her birimizin kapısını çalmaya devam ediyor.
Bana göre 20’nci ve bu yüzyılın kolektif ayıplarının, günahlarının, adaletsizliklerinin, vicdansızlıklarının, savaş suçlarının hülasasıdır.
Bu eser dün akşamdan beri Roma’daki müzenin en prestijli salonunda sergileniyor.
Burası, İtalya’da Michelangelo’nun en önemli takipçilerinden biri sayılan ve neoklasik dönemin en ünlü sanatçılarından Antonio Canova’nın “Herkül ve Lichas” adlı eserinin bulunduğu salon.

“YOKTUNUZ” HERKÜL HEYKELİNİN
ÖNÜNDE BİR GUERNICA GİBİ DURUYORDU

Michelangelo’nun Davud heykeli sonrası, insan bedenini ve öfkesini en iyi anlatan eserlerden biridir.
Geçip karşıdan bu iki eseri seyrettim.
Birinde kıskançlığın öfke olarak insan gövdesine musallat olan halini görüyorsunuz.
Ötekinde ise kötülüğün, kibrin, vicdansızlığın insanoğlunu ve yaşadığı coğrafyayı, yuvasını harabeye çevirmesini...
Bir de şunu düşünüyorsunuz.
Bu kötülükler yapılırken, siz biz neredeydik.
“yoktuk…”
Zulme, adaletsizliğe, vicdansızlığa uğrayan insanlar canhıraş biçimde evlerimizin kapısını çaldığında, tırmaladığında uğrayan “Bizler yoktuk…”


Sanatın kabesinde iki eser ancak bu kadar birbirini tamamlayabilirdi.
Evet “Yoktunuz” bu salonda bir Guernica gibi duruyor ve bize bakıyordu.
Geçenlerde bir polisiye filmde gördüm.
Yaşlı bir dedektif şöyle diyordu:“Siz uçuruma bakarsanız, uçurum da size bakar…”
Siz zulme seyirci olarak bakarsanız, mazlum da size bakar…
Bugünün savcılarının ve hakimlerinin bu salona gelip bir vicdan meditasyonu yapmasını çok isterdim.


ALFABE LAHİTLERİNİN
İKİ GİZLİ SPONSORU

Sergide yer alan eserlerden, “Alfabe Lahitleri” ve “Yedi Gözlü Güneş” adlı ikisi, müzenin kalıcı koleksiyonuna alındı.
Bu serginin iki de gizli kahramanı var. Bu sergi için Türkiye’nin iki büyük kuruluşu yan yana gelmiş. “Yoktunuz” sergisi Yıldız Holding ana sponsorluğunda gerçekleştiriliyor.
Sergi prodüksiyonunun lojistik desteğini ise Arkas Lojistik sağlıyor.

20 BİN SANAT ESERİNİN
ARASINDA BİR TÜRK SANATÇISI

Neresi mi bu Roma Çağdaş Müzesi…
Daha önce yazmıştım bir kere daha anlatayım.
Yaklaşık 20 bin eserden oluşan koleksiyona sahip.
Bunlar resimler, çizimler, heykeller, enstalasyonlar, tasarım objeleri, filmler ve fotoğraflardan oluşuyor.
Yani, 19. yüzyıldan günümüze kadar uzanan dünya sanatının geniş bir yelpazesine sahip.
Daha somut bilgiler vereyim.
Mesela heykeltraş Antonio Canova’nın en önemli heykeli bu müzede.

PİCASSO’DAN JACKSON
POLLOCK’TAN; ANDY WARHOLL’A

Pablo Picasso, Piet Mondrian, Amedeo Modigliani, Jackson Pollock, Paul Cézanne, Kazimir Maleviç, Wassily Kandinsky, Gustav Klimt, Vincent Van Gogh ve Andy Warhol’un eserlerine, Giorgio de Chirico ve Henry Moore’un başyapıtlarından Joseph Kosuth’un kavramsal çalışmalarına kadar çok etkileyici bir envantere sahip.
Koleksiyonlarında ayrıca şu sanatçıların başyapıtları sayılan eserler de yer alıyor:
Alberto Giacometti, Giacomo Balla, Giovanni Boldini, Alberto Burri, Marcel Duchamp, Jannis Kounellis, Anish Kapoor, René Magritte, Antonio Mancini, Giulio Paolini, Umberto Boccioni…
Sanıyorum bu örnekler müzenin önemi hakkında size biraz bilgi vermiştir.
Üstelik bir eseri İtalya’nın en önemli heykel sanatçılarından Antonio Canova’nın artık efsane haline gelen “Herkül ve Lika” heykelinin bulunduğu salonda sergileniyor.

“PICCO Dİ MEMORIA” GÜNEŞTEKİN’İN
HÜZÜNLÜ NOMAD KAVRAMLARI

“Picco di........

© Bizim TV