menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ole’nin suçu neydi?

18 0
18.10.2025

Ünlü bir Beşiktaş atasözü vardır:

“Çarşı’dan aldım 1 tane.

Eve geldim, bir de baktım 2 tane…”

Tamam. Böyle bir söz yoktur. Ben uydurdum.

Ama artık, bir Beşiktaş klasiği olan maç öyküsü, bugün kim bilir kaçıncı kez yaşandı İnönü’de.

Bunu hep yapıyor Beşiktaş.

Kendinden en azından “ağırlık ve konum” olarak 1- 2 sıklet daha aşağıda olan bir rakibe karşı “Peynir ekmek gibi yeneriz” havasıyla çıkıyor sahaya. O havayla adeta “1 – 0” önde başlıyor maça. Sonra yavaş yavaş, oynanan oyun yüzünden tribüne “Bugün de bir hüsran bekliyor bizi galiba” duygusu yerleşmeye başlıyor.

Bu klasik senaryonun bir aşamasında 1 gol buluyor.

Tribün coşuyor. Artık “3 mü olur? 5 mi olur?” havasına giriyor.

Ardından bir şok, bir şok daha, kimi zaman bir şok daha.

Tribün bu kez başlıyor oyuncusunu yuhalamaya, ıslıklamaya.

Maçın daha 60’lı dakikalarında yanımdaki genç meslektaşım, “Abi bu maça bir şok lazım. Kim atarsa atsın bir gol lazım ki, bu Beşiktaş açılsın” dedi.

Ben de cevaben “Evet haklısın. Bir gol yerse kendine gelir belki… Ama lütfen 80’lerde gelmesin o gol” dedim.

Ne oldu sonra?

Biri 79 diğeri 81’de geldi Gençlerbirliği’nin golleri. Maçın skoru da belirlendi.

O goller, zaten berbat bir gününde olan Beşiktaş’a “uyandırıcı” değil, iyice sapıtıcı etki yaptı.

80’den sonra maç dönmez mi? Bal gibi döner.

Uzatmalarıyla birlikte daha 15 dakika var.

Ama bu Beşiktaş’la olmaz.........

© Birgün