Ülkede tüm taşlar yerinden oynadı, sarsıntı büyük: Finali gören Saray korkuyor
Ülkede bir iki temel direk değil aynı anda tüm taşlar yerinden oynadı. Hiç kuşku yok ki bunun en önemli nedeni 16 Nisan sonrası kurulan rejimin varlığını sürdürme inadı. Bahçeli ve Erdoğan birlikteliği esas alınarak dikilen rejim Türkiye'ye çok dar geldi. Cumhur İttifakı durumu kavradığı andan itibaren ülkeyi sağından solundan çekiştirerek taşların yerine oturtabileceğini düşündü. İkilinin her müdahelesi daha çok sarsıntıya yol açtı. Ve sonuçta 100 yılı geride bırakan Cumhuriyet'te ayakta kalan hasarsız tek kolon kalmadı.
Bu sarsıntı sadece Cumhuriyet'in kurumlarıyla sınırlı kalmadı. Siyaseti de baştan aşağıya etkiledi.
AKP, slogan düzeyinde kalan kuru bir İslamcılıkla tüm ezberlerinden vaz geçti. Milli Görüşten gelen Filistin, Gazze, Kıbrıs, İslam İşbirliği, ağır sanayi hamlesi gibi kavramlar çok geride kaldı. Varsa yoksa rant ve Trump.
MHP'nin durumu daha da ilginç. Neredeyse 50 yıldır ipine sarıldığı Kürt karşıtlığı meselesinde yeni bir noktaya geldi ki parti tabanı hala kendine gelmiş durumda değil. Bahçeli'nin Öcalan'dan “PKK'nin kurucu lideri” diye bahsettiği her konuşma 50 yıllık öğrenilmiş ezberi yerle bir ediyor.
Bahçeli ve Erdoğan'ın Terörsüz Türkiye adını verdiği ve Öcalan'la ilerlettikleri süreç sadece iktidar cenahını etkilemiyor. Uzun yılladır Kürt siyasetinin şemsiyesi altında siyaset yapmaya alışan bazı sosyalist yapılar için de bir anlamda 'yol ayrımı' noktasına gelindiği söylenebilir.
Taşları yerinden oynatan rejim değişikliği hiç kuşku yok ki en çok CHP'yi etkiledi. Kurucusu olduğu ve bir anlamda bugüne kadar onu dokunulmaz yapan Cumhuriyet artık yok. Kurulan ve kalıcı olarak inşa edilmeye çalışılan rejim, CHP'yi yok edilmesi gereken düşman olarak kodladı. CHP'ye “ya teslim ol ya yok ol” dışında farklı bir seçenek sunulmaması partinin........
© Birgün
