menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Conjuring Evreni’nde son ayin

15 1
01.11.2025

The Conjuring (Korku Seansı) evreninin ana filmleri ile vedalaştık. James Wan'ın yarattığı bu seri, sadece tüyleri diken diken etmekle kalmadı; gerçek paranormal vakalardan esinlenen hikâyeleriyle inanç, aile ve doğaüstü korkuları ustalıkla iç içe geçirerek korku sinemasının en sağlam mitolojilerinden birini kurdu. Ve bu güçlü evrenin spin-off’ları ve ana filmleriyle, dijital platformlarda bir maratona başlayabilmen mümkün. James Wan’ın 2013’te başlattığı ve geçen eylül ayında The Conjuring: Last Rites (Korku Seansı: Son Ayin) filmiyle sonlanan Conjuring Evreni, on yılı aşkın süredir korku sinemasının en etkili marka mitolojilerinden biri olarak öne çıkıyor. Şu ana kadar on filmden oluşan bu evren, bir yandan 'gerçek olaylara dayandığı' iddiasıyla inanç ve sinema arasındaki sınırları yeniden tanımlarken, diğer yandan modern korkunun endüstriyel biçimini şekillendiriyor. Ana seride Ed ve Lorraine Warren (Patrick Wilson ve Vera Farmiga) adlı demonoloji araştırmacılarını merkezine alan filmler, yalnızca doğaüstüyle değil, modern insanın inanma ihtiyacıyla da ilgileniyor.

Serinin çıkış noktası olan 1971 tarihli Perron Ailesi vakası, klasik bir Amerikan banliyösü içinde geçen gotik bir masal gibi işlenmişti. Rhode Island’daki eski çiftlik evi, Warren’ların gözünde lanetli bir mekâna dönüşürken, film 'cadı Bathsheba' figürünü tarihten koparıp kolektif bir kabus arketipine dönüştürdü. Burada korku, gerçeklikten değil, gerçeğin sinematik manipülasyonundan doğdu. James Wan’ın kamerası, ev içi düzeni bozan görünmeyen bir gücü neredeyse matematiksel bir disiplinle kurdu. Wan’ın estetik matematiği burada devreye girdi, hafifçe aralanan kapılar, yavaş yaklaşan........

© Birgün