menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cumhuriyet, çetecilik ve Dersim

30 1
07.05.2025

Cumhuriyetin erken dönem raporları içerisinde herhalde en çok bu üç kavram dikkati çekmiştir. Dersim’in kitlesel kırımı için ileri sürülen resmi açıklamalarda da yine bu üç kavram arasındaki söylemsel ilişki öne çıkar. Onlarca devlet yöneticisi ve kamu görevlisinin raporları aynı kalıptan çıkmış gibi, Dersim’deki ‘çeteciliğe-şakiliğe’ karşı ‘Cumhuriyetin hassasiyetleri’ne vurgu yapar. O kadar ki sadece bir köprü yakılması dahi ‘isyan’ sayılmış ve 1937’de Dersim’e 25 bin asker gönderilmiştir.

Ne var ki bu söylemin Dersim’deki kitlesel kırımı meşrulaştırmak için üretildiğine işaret eden çok neden var. Bunların başında daha 1921’de TBMM Gizli Oturumu’na konu olan ‘çetecilik’ deneyimleri gelir. Bu tutanaklara göre çetecilik, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında o kadar yaygındı ki Dâhiliye Vekili Adnan Bey, “bazı mebusların şakiler tarafından soyulması ve şekavet mezunda” TBMM’de geniş izahat yapmıştı. Buna göre “yollarda eşkıya tarafından duçarı tecavüz olanlardan birisi İzmit Mebusu Sırrı Bey idi. Tokat civarında eşkıya tarafından tecavüz olmuş, iki saat kadar eşkıya elinde kalmış ve kurtarılmıştı. Bir başkası Ergani Mebusu Gani Bey idi. O da duçarı tecavüz olmuş ve soyulmuştu. Yozgat Mebusu Rıza Bey de arkadaşı Şevket Beyle birlikte eşkıyalar tarafından esir edilmiş, takip müfrezeleri yetişip tahlis etmişlerdi.” Adnan Bey’e göre “memleketin bazı yerlerinde şekavet var ama asıl şekavet........

© Birgün