menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Kırmızıçizgi”

32 15
01.10.2025

Son zamanlarda daha yoğun bir şekilde kullanılıyor olsa da “kırmızıçizgi” vurgusu aslında uzun zamandır politik söylemin odağında duruyor. TV tartışmalarında, bildiri ve demeçlerde ve hatta bir ölçüde akademik muhabbetlerde sıklıkla karşılaştığımız bir vurgu olmaya devam ediyor. Bu vurgu, muhataplarını genellikle edilgenleştirirken söyleyeni de sanki ‘görevini yapmış’ duygusuyla rahatlatıyor. Zira “bu, benim kırmızıçizgimdir” diye konuşmaya başlayan birine itiraz etmek zor olduğu gibi, konuşmayı sürdürme imkânı ve ortamı da kalmıyor. Kırmızıçizgi bu özelliğiyle geçilemeyen sınırları, durulması gereken noktayı ifade ediyor ve bir tür stop tabelası işlevi görüyor.

Bir yönüyle bu ifadenin bireysel ilişkilerde bir karşılığı olduğunu söylemek mümkün. Çoğunlukla bireylerin kişilik-karakter özellikleri gibi bu çizgilerin sınırlarını belirler ve bireyler, bu sınırları bilerek ötekiyle temas kurabilir ya da kuramaz. Belki resmi kurumların da, görev sınırlarıyla ilgili olarak bazı kırmızıçizgileri olabilir. Mesela güvenlik alanı/olgusu, bunun bir örneği gibi düşünülebilir. Yani bireysel ilişkilerde olduğu gibi resmi kurumsal ilişkilerde de güvenliği esas alan kırmızıçizgiler bir ölçüde anlaşılabilir.

∗∗∗

Ama mesela bir sosyal bilimcinin kendi alanına dair kırmızıçizgiler ileri sürmesi makul olamaz. Doğa bilimlerindeki kesinlikler sosyal........

© Birgün