menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İçerisi mi dışarısı mı?

23 1
10.10.2025

Benlik, bireyin sadece içsel gelişimi sonucu kendiliğinden ortaya çıkan bir şey değildir; dışarıyla birlikte inşa edilir ve dışarısı tarafından yerinden edilebilir. Lacan’ın ayna evresinde çocuk, belki bir aynada, belki bir yetişkinin gözlerindeki yansımada, belki de oyun arkadaşlarıyla kendisi arasında ansızın bir benzerlik keşfetmesiyle, dışarıdan gelen kendisine ait bir imge görmeye başlar. Benlik, aynada ya da başkalarında yansıyan imgesi sayesinde bireyin kendi birliğini ve ayrılığını hissettiği bu karmaşık deneyimle kurulur. Benlik ona bir imge olarak dışarıdan gelmiştir. Ve kendiliğin bu karakteri, dışsal bir imgeye bağlı olması yüzünden kırılgandır. Gelgelelim benlik, bir labirent gibi inşa edilmiştir: “Bir ben vardır bende, benden içeri”. Saldırılar tahammül duvarlarını aşınca kendini korumak için daha da içeriye çekilebilir; olmadı, en korunaklı yere, labirentin merkezine sığınabilir. Fakat benlik dışarıyla birlikte inşa edildiğine göre buna hâlâ benlik denebilir mi? Şöyle demek daha doğru olur: “Bir ben vardır bende, benden dışarı”. Karşılaşmalar benliğinizi yerinden edebileceği gibi çoğaltabilir de. Ve öyle çoğalırsınız ki artık hiçbir benliğe sığmaz olursunuz. Fakat “ben bir başkasıdır” demek zordur, çünkü labirent gibi inşa edilmiş bir benlik başkalarına asla tahammül edemez.

∗∗∗

O zaman dışarıyı içerisi gibi inşa etmek bir çözüm olabilir. Benliğin asla tehdit........

© Birgün