Görüşme tamam, ya somut adım?
Öcalan’la görüşülmesine kategorik olarak karşı çıkmanın çatışmaların sonlandırılması pratikleri ve literatürü açısından bir geçerliliği yok. Görüşülür, görüşülmelidir de.
Peki, ne için görüşülür veya görüşülmelidir? İki gerekçe olabilir; silahlı çatışmanın sonlandırılması ve Kürt sorununun çözümü. O halde, görüşmeden yana tavır alanlar açısından asıl amaç, silahın devreden çıkması ve Kürt sorununun çözümüdür. Bunların ikisi aynı şey olmamakla beraber, ayrılmaları da mümkün değil. Silahların bırakılması barışın ve çözümün garantisi olmadığı gibi, silahlar bırakılmadan da barış olmaz.
Kürt sorunu konuşulmaya başlandığından beri, konuşulsun diyenlerdenim. Çocukken bile “Kürt yoktur” diyenlerden olmadım, bugün onlardan bazıları “Kürt var da sorunu yok” noktasına geldi, ben hala “sorun var” tarafındayım.
Dün Öcalan için “ip atanlar”ın bugün konuşuyor olması olumlu bir gelişme. O cenahta U dönüşleri alışıldık bir durum olsa da, gelinen nokta en azından konuşmanın önündeki engelleri aşmaya, tabuları sarsmaya yarayacaktır.
Bu konuda bir şeyler yazmaya başladığımdan beri kendimi tekrar ediyorum: “Çatışmalar, çatışan tarafların bir anda gelen vahiyle çatışmaktan vazgeçtikleri için sona ermez, genellikle çatışan tarafların çatışmayı artık sürdüremeyeceklerini görmeleriyle........© Birgün





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein