menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Atatürk, liderlik, saygı, sevgi…

36 12
previous day

Selçuk’un “Atatürk ölsün mü artık?” yazsısı o kadar güzeldi ki, aynı konuda yazmakta epey tereddüt ettim.

Sonra bir fotoğraf geldi gözümün önüne. Yıllar önce, 10 Kasım, otoban, bozkırın ortasında bomboş yolda bir hiçlik manzarasında ilerliyorum. 9’u 5 geçiyor. Sağa çekmiş arabanın etrafında 4 kişi saygı duruşunda. Onları gören, zorlayan yok. Sevgiden başka!

Yolun sonuna kadar yakın tarihin önemli liderleri dikkat kesildiğim asfaltta resmi geçit yaptılar. Lincoln, Gandhi, Lenin, Mao, Churchill, de Gaulle, Ho Chi Minh, Cemal Abdülnasır, Tito… Kimilerinin anıtmezarları önlerindeki “kalabalık”lara tanık olduğum liderler.

Her devrimci liderin sevenleri gibi nefret edenleri de olur, çünkü bir şeyi kurarken bir şeyi de yıkarlar ve yıkıntı altında kalanların öfkesi bitmez.

Sevgi ve saygı arasındaki farkı ıskalamadan, gözümün önünden geçen liderlere ölümlerinden yıllar sonra ne kadar sevgi duyulduğunu tartmaya çalıştım. İkisinin geniş kesişme noktası olsa da aralarında ince ama önemli bir fark var.

Saygıda birinin nitelik, başarı ve değerlerini takdir etmeye dayanan rasyonellik öne çıkar. Sevgide ise, size bağlılık ve yakınlık hissettiren derin bir duygusallık… Tarihi liderlere duyulan saygı nesiller boyu sürse de, uzun sevgi ender görülür. Çünkü o, zamanın duygusal dalgalanmalarıyla,........

© Birgün