Küresel piyasalarda hazan mevsimi
Yazın sonu yaklaşır, tatilin bitişiyle ruhlara bir hüzün çökerken küresel ekonomide de endişeler artıyor. Çünkü başta ABD, küresel hisse senedi piyasalarındaki şişkinlik iyice belirgin hale gelmiş durumda. Tatil dönüşleri borsalarda yeni pozisyonların alındığı, portföylerin yeniden gözden geçirildiği bir kavşak olduğu için, bu dönemlerde krizlere, sarsıntılara daha sık rastlanır. O nedenle küresel piyasalarda gergin bir bekleyişin egemen olduğu söylenebilir.
1980’lerin başından, o zamanın FED Başkanı Paul Volcker’in kronik enflasyona karşı yüksek faiz politikası uyguladığı dönemden beri yakından izlenen, merkez bankacılarının zirvesi kabul edilen Jackson Hole toplantısı geçen hafta gerçekleşti. FED Başkanı Jay Powell “güvercin” olarak nitelenebilecek, faizlerin eylül toplantısında inebileceği şeklinde yorumlanan bir konuşma yaptı. Mayıs ayında görev süresi dolacak Powell’ın ısrarla düşük faiz isteyen Trump’ın şerrinden korunmak için mi, yoksa ekonomideki yavaşlama sinyallerini gerçekten önemsemesi nedeniyle mi böyle bir söylem tutturduğu açık değil. Ama vurgusu, Trump’ın dayattığı gümrük vergilerinin enflasyon artırıcı etkisinin, işgücü piyasalarındaki gevşemeyle, yani yeterince yeni istihdam yaratılamaması dinamiğiyle dengelendiği şeklinde. Enflasyona ilişkin kaygısını da, fiyat artışları karşısında ücret taleplerinin de yükselebileceği şeklinde, “işçi sınıfı” karşıtı bir söylemle dile getiriyor.
Genellikle ekonomilerde çalkantılı dönemler, bir bahanenin birikmiş tüm kriz dinamiklerini zincirleme harekete geçirmesiyle gerçekleşir. İçinde bulunduğumuz küresel konjonktür bu risk potansiyelini fazlasıyla içinde barındırıyor.
Bunlardan birisi, gerek kamunun gerekse özel sektörün borçlarının birçok ülkede çok korkutucu düzeylere ulaşması. Trump’ın “büyük güzel bütçesi”, zenginlerden vergi almaktan kaçındığı için özellikle büyük açıklara gebe. Bu da önümüzdeki dönemlerde hem borçların daha da artacağı hem de faizlerin yüksek seyredeceği anlamına geliyor. Trump’ın gözdesi, en son FED yönetim kuruluna atadığı Stephen Miran’ın mevcut devlet tahvillerinin zorla uzun vadelilerle değiştirilebileceği, ek vergilendirilebileceği şeklinde “uçuk” görüşleri de yatırımcıları ABD kağıtlarından........
© Birgün
