menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Amerika sen büyük bir şakasın!”

28 1
13.04.2025

Amerika Büyük Bir Şaka, Sevgili Frank, Ama Ona Ne kadar Gülebiliriz? Enis Batur’un 2014’te yayımladığı üç haftalık New York seyahatnamesinin adı bu. Batur, 1926-66 yılları arasında yaşayan şair ve her şey Frank O’Hara’nın “Amerika büyük bir şaka” sözünü ciddiyetle ele alıyor, ondan yola çıkarak, her kitabında olduğu gibi ortaya saptamalar, gözlemler, ayrıntılarla dolu, renkli resimli harikulade bir hatıralar albümü çıkarıyor.

Öyle bir şarkı mı vardı 1960’larda yoksa başka bir şarkıyla mı karıştırıyorum, “Amerika sen bizim her şeyimizsin!” diye. Olasılıkla karıştırıyorum iki şarkıyı ya da maçlarda taraftarların destek sözlerine gidiyor aklım. Şimdi “var mıydı yok muydu?” diye hazrete sormayayım, sıkılıyorum habire “aç sor, aç bak” diyenlerden de!

Şarkı olmuş tezahürat olmuş olmamış ne gam, öyle yaşayan, hüküm süren, yöneten, “emrin olur” diyen, ağam paşam diye hürmette kusur etmeyen nice kudretli görmüş bir ülke burası. Hele 1950’den sonra! Bu şarkının, cümlenin gereğini, gereğinden fazla yerine getiren, boyun eğen çok kurum, kuruluş olmuş, başta da hükümetler elbette! Allah’ın emri mi bilmiyorum ama, hükümet etmesi, başa geçmesi uygun görülenlerin Washinghton’da Beyaz Saray’a davet edilmesi bir gelenek olmuş, bir de darbeciler çağrılmış!

Hiç aksamadan ve her dönemde sürmüş bu gelenek, süreceğe........

© Birgün