menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Laik eğitim neden önemli?

40 15
07.09.2025

Siyaset meydanı öyle bir karıştı, karıştırıldı ki, ne olup bittiğini anlamak için özel çaba göstermek, eğriyi doğrudan ayırmaya özen göstermek gerekiyor. Ana muhalefet partisi zorlama, açıkça hukukun çevresinden dolaşan, “biz yaptık oldu, bundan sonrasını da getireceğiz” diyen, yüksek mahkeme kararlarını dinlemeyen, uygulamayan koalisyonun ağır baskıyla karşı karşıya. Muhalefetin baskıya karşı halkın yüksek katılımı ile direnmeye çalıştığı, sokaktan yani halkın politikaya dahil olmasından korkan eski tip muhalefet yöntemini terk etmeyi başardığı da ortada.

Bugün çok karmaşık gibi görünen siyasi tablonun arkasında uzun süredir iktidarda kalmayı öyle ya da böyle başaran parçalı ittifak, kendi projesini hayata geçirmekten, güçlü itirazlara rağmen vazgeçmiyor. Bu projenin dayandığı temel, laikliğin fiilen uygulanabilir olmaktan çıkartılabileceği, nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan halk kesimini tarikatların ağır baskısı ile ikna edebileceği fikrine dayanıyor. Başarılabilir mi ya da başka türlü söyleyelim, farklı ülkelerde, farklı coğrafyalarda, farklı boyutlarda etkisini sürdüren modernitenin geldiği noktadan Türkiye somutunda geriye dönüş mümkün olabilir mi? Günümüzün yanıtı henüz verilememiş önemli sorusu ve sorunu budur.

Büyük, küçümsenmeyecek bir kitleyi etkisi altına almış bulunan devletin yeniden oluşumu sırasında atılan adımlarla bürokratik düzenlemede sık sık değişmiş olsa da anayasal bir güvenceye sahip olan laik cumhuriyet, hala egemen siyasetin baskısına direnebiliyor. Egemen güç ise artık siyasi olarak güçten düşme belirtileri de gösterdiği için elini çabuk tutmak ve ne pahasına olursa olsun sonuç almak istiyor. Siyasi olarak bunu yapabilmenin yolu ana muhalefeti etkisizleştirmek laik cumhuriyeti geri mevzilerden de olsa savunan öteki muhalefet parti ve hareketlerin ana muhalefetle bir araya gelmesini önlemektir ve iktidar da buna özel bir önem veriyor.

Ama projeyi tamamlamanın siyasi ayağı bu olsa da kalıcılaşmasının anahtarı eğitim düzenini buna göre yeniden kurgulamak, eksiği gediği tamamlamak bürokratik yapıyı yeni düzene uygun bir şekilde formatlamak, tarikatları yeni rejimin vesayeti altında, birbiriyle dalaşmayan yapılar olarak bir fetva kurumuna dönüştürülen Diyanet İşleri eliyle yönetmektir. Büyük ölçüde ilerleme kaydetmiş bu adımlarda aksayan yan, tüm yurtta........

© Birgün