Yugoslav basketbol geleneğinden gelen Dusan Alimpijević, henüz 30’larının başında olmasına rağmen Avrupa basketbolunda kendine sağlam bir yer edindi. Oyunu sadece taktik tahtasında değil, oyuncuların zihninde de yeniden şekillendiren Alimpijević, hızlı tempoya dayalı, çok yönlü rollerle kurulu bir sistemle tanınıyor. Ancak onun bu basketbol vizyonu, Beşiktaş’ta adeta ete kemiğe büründü. Beşiktaş’ın başına geçtiği andan itibaren takımı yalnızca sonuçlara odaklı bir kulüpten, sahada kimliği olan bir yapıya dönüştürmeye girişti. İlk sezonda aldığı kadro, yıldızlarla dolu değildi. Ancak Alimpijević’in en büyük marifeti de tam burada devreye girdi: Oyunculara rol değil, sorumluluk verdi. Takımı hücumda özgürlükten, savunmada disiplinden beslenen bir dengeye oturttu.

Beşiktaş’ta kurduğu sistemin temelinde tempo ve alan paylaşımı vardı. Hızlı paslarla oynayan, 7-8........

© Birgün