menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Söylemem gerekir ki

27 21
14.05.2025

Söylemem gerekir ki bu yazıya başlarken ne yazacağımı tam olarak bilmiyorum. Barış geldi diyorlar, ama neden hafızam kanamaya devam ediyor, bilmiyorum. Barış sözcüğü bağışlamayı çağrıştırır bende. Paul Ricoeur, 'Hafıza Tarih Unutuş' kitabında, mutlu hafıza benzeri mutlu unutma yoktur demişti. Çünkü bağışlama hafızadan çok yasla ilgilidir. Karşımıza çıkan diyor Ricoeur, ölülere karşı borç ve mezar olarak tarih... Barışı konuşurken bağışlamayı, yası ve hafızayı da konuşmak gerekir. Geçmişe dönmek için nasıl şimdiyi unutmak gerekirse, "şimdiyi bulmak için de geçmiş ve gelecekle bağları askıya almak gerekir" demiş Ricoeur. Belki bunu barış ve bağışlama için de söylemek gerekir. Geleceği, geçmişi unutmadan kavrayamayız. Zaten, sürekli 'şimdi'de yaşandığı için, bir büyük unutuşlar toplumu değil miyiz? Unutma eylemi her zaman 'şimdi'de gerçekleşir.

Söylemem gerekir ki, ben çoğu zaman 'şimdi'de kalamıyorum. Bu yüzden etrafım geçmişin hayaletleriyle dolu. Örneğin Ingeborg Bachmann'layım bu aralar. “Söylemem gerekir ki” ifadesini ondan aldım. 'Bu Tufandan Sonra' kitabında geçiyordu. 'Malina' adlı romanını okuduğumda daha çocuk sayılırdım, postacı çantamda en az beş şiir kitabı olurdu, bir de roman... Bachmann'ın bir........

© Birgün