menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kırılgan dünya

22 14
04.06.2025

Çoğu kişinin içindeki öfke deposu sanki tıka basa dolu, bir fırsat geçince içlerindeki o birikmiş öfkeyi kusuyorlar. Sosyal medyada linç anlarının gerilimini seviyorlar. Gözleri her an bir açıklama, bir cümle, bir görüntü arıyor. Gördüklerinde bir anda harekete geçiyorlar. Kimi “hassasiyet”, kimi “adalet” adına. Kimi gerçekten üzgün olduğu için. Ama çoğu zaman bu öfkenin içinde birikmiş başka şeyler var. Kendini çaresiz, görünmez, önemsiz hisseden bir ruhun, bastırılmış aşağılanmasının kırıntıları... Nefes alacak yer bulamayan bir ruhun, öfke sayesinde kendini dışarı atma çabası. En son Dücane Cündioğlu’nun tarhana ve dürümden bahseden kırpılmış bir video görüntüsü sosyal medyada dolaşıma sokulmuştu. Ya da toplu taşımada yaşanan bir kavgayla ilgili yine kırpılmış bir video, benzer şekilde pek çok kişinin hazır öfkesini ortaya çıkarmıştı.

Öfke insanın iç dünyasına ait bir duyguyken, saldırganlık öfkenin dünyadaki yüzü. Her öfke kendini dünyaya göstermiyor, bastırma, inkâr, kendine döndürme gibi mekanizmalarla dış dünyadan gizlenebiliyor. Peki ama insan bir öfke deposu haline gelen iç dünyasıyla........

© Birgün