menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Canlı olmak

37 1
22.10.2025

Yakın tarih, küresel pandeminin, sayısız savaşın, kitle katliamlarının, çevresel krizlerin ve buna karşılık gelen sosyo-politik dengesizliklerin ardından kolektif bir travma çağını başlatmış gibi görünüyor. Varlığımızı tehdit eden ve devam etme yeteneğimize meydan okuyan büyük bir endişe ve istikrarsızlık döneminden geçiyoruz. Bütün bu olup bitenler anlam yaratma kapasitesini koruma yeteneğimizi zorluyor.

Freud, Birinci Dünya Savaşı'nın acılarına tanık olmuştu, İspanyol Gribi salgınını yaşamış ve bu salgında kızı Sophie'nin ölümüyle yüzleşmek zorunda kalmıştı. Hayatımızı tam olarak yaşamak için, önce ölümün kesinliğini yaşamın bir parçası olarak kabul etmemiz gerektiğini düşünüyordu. Yaşadığımız kültür, buna hazırlıklı değildi. İnkâr edildiği sürece hayattaki kayıplarımızın yasını tutamazdık. Olmaya devam edebilmek için bireysel ve kolektif kayıplarının yasını tutarak zor gerçekleri kabul edebildiğimizde gerçekçi çözümler üretebilirdik.

Freud, ruhu umutsuzluktan umuda taşıyan psişik süreçler üzerine yazmıştı çokça. Freud’un ölümle yüzleşme çağrısı, Winnicott’ta yerini yaşamanın sürdürülebilirliğini -olma hâlinin ritmini- araştırmaya bıraktı. Winnicott, 'devam etme'nin, yani psikolojik........

© Birgün