“Heybedeki turplar” ve büyük direniş
Ülkemizin bugün içinde bulunduğu durumu nasıl tanımlayabiliriz?
Türkiye artık bir hukuk devleti değil! Anayasa rafa kaldırılmış, yasalar çöpe atılmış! Yargı, siyasal iktidarın sopasına dönüşmüş. İnsanlar, hak ve adalet arayışından umudunu iyice kesmiş durumda. Anayasa Mahkemesi kararlarının hiçe sayıldığı, evrensel hukuk kurallarının uygulanmadığı, Meclis üstünlüğünün yok edildiği, denge ve denetleme düzeneğinin ortadan kaldırıldığı, “tek adam”ın ağzından çıkan her sözün yasa hükmünde sayıldığı, padişahlarda bile olmayan yetkilere sahip “ucube” bir “cumhurbaşkanlığı sistemi” ile yönetiliyoruz…
Bu olumsuz koşullara karşın yürürlükteki Anayasa’nın 103. Maddesi bile Cumhurbaşkanının “tarafsızlığını” emrediyor. Ama bu zat aynı zamanda AKP Genel Başkanı! “Cumhur”a hesap vermeyen bir “Cumhurbaşkanı” ile “tarafsızlık” nasıl sağlanabilir?
∗∗∗
AKP’nin Saray rejiminde bütün anayasal kurumların içi boşaltıldı. Çoğunun başına iktidar militanları getirildi. İletişim Başkanlığı, RTÜK, TRT, Anadolu Ajansı, kamu kurumları olmaktan çıktı, iktidarın propaganda araçlarına dönüştü. Devlet olanaklarıyla yaratılan yandaş medya, tümüyle Saray’ın borazanı konumunda. Bağımsız kurumlara müdahalenin en tehlikeli adımı ise yargı alanında atıldı. Yargının doğrudan “tek adam”ın güdümüne girmesiyle “mülkün temeli” yıkıldı! Yansız ve bağımsız olması gereken adalet kurumları, seçilmiş savcılar ve yargıçlar eliyle özünden uzaklaştırıldı. Toplumda adalete güven kalmadı…
FETÖ dönemindeki uygulamalara taş çıkartan yöntemlerle toplumsal muhalefet susturulmak isteniyor. Erdoğan, “Heybedeki büyük turplar daha ortaya dökülmedi!” diyerek CHP Genel Başkanı........
© Birgün
