Haftan Kutlu Olsun, Polis Kardeşim!
Görevdeyken gölge aramaz.
Boranda, fırtınada, tipide, karda, yağmurda, çamurda ıslanmaz, üşümez, donmaz.
Taşlanır, tekmelenir, küfür edilir, kanamaz, acımaz, duymaz.
Gece demez, gündüz durmaz.
Lokması yarım kalır, "görev çıktı" der, lokmaya aldırmaz.
Üniformayla hırsız kovalar, kavgaya koşar, terler, ama ter kokmaz.
Suçluyu yakalar, adalete teslim eder, suçlu ondan önce adalet sarayından çıkar.
Yargıçla halk arasına o sıkışır, ama asla tekrar suçluyu kovalamaktan caymaz.
Kısacası biz ona "polis" deriz, o kendine "memur" der.
Polis, adeta "kurulmuş bir makine" gibi, hiçbir şeyini kendisi belirlemez.
Onun günlük yaşamını, hırsız, katil, suçlu, psikopat, işkenceci, koca v.b. belirler.
Gününü bizim huzurumuz için tüketen ve yeri geldiğinde bizler için şehit olandır polis.
Her gün haber bültenlerinde karşılaşırız polis haberleri ile, ya düşmüştür bir kancığın pususuna ya da hedef olmuştur bir kalleş kurşuna, yaralıdır, yoğun bakımdadır, şehit düşmüştür haberiyle kor olup düşmüştür sevenlerinin, memleketin bağrına.
Şimdi sizlere........
© Bingöl Sürmanşet
