Danıştay’dan PAKOP’a iptal: Birinci sınıf tarım arazisinde sanayi bölgesi olmaz
Tekirdağ’ın Ergene ilçesinde birinci sınıf mutlak tarım arazisi olan 254 hektarlık alanın, Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (PAKOP) olarak kesinleştirilmesi ile ilgili çevre düzeni planı değişikliği, Danıştay 6. Daire tarafından iptal edildi.
Başvurucular, söz konusu alanın Organize Sanayi Bölgesi’ne (OSB) dönüştürülmesine ilişkin plan değişikliğine yapılan itirazların reddedilmesinin ardından, yürütmenin durdurulması ve işlemin iptali talebiyle dava açtı.
PAKOP ile ilgili devam eden davalar varken; yapılan plan değişikliğinin iptali için Danıştay 6. Dairesi tarafından 19 Mart 2025 tarihinde verilen kararın üç ay sonra Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Tekirdağ İl Müdürlüğü'nün İnternet sitesinde 12 Haziran 2025 tarihinde yayımlanması ise dikkat çekti.
Ergene Havzası Koruma Alanı içerisinde yer alan, aynı zamanda Saray Ovası büyük ova koruma alanı içerisinde bulunan ve sit alanı olarak da tanımlanan arazi, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu gereği mutlak korunması gereken birinci sınıf tarım arazisi özelliği taşıyor.
Yer seçimi 9 Temmuz 2020’de yapılan PAKOP girişimiyle ilgili, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın söz konusu alanın tarım dışı olduğuna ilişkin kararına, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen ÇED olumlu kararının iptaline ilişkin açılan davalarda mahkeme, Bakanlıklar tarafından PAKOP için verilen kararların mevzuatlara, yürürlükteki planlara ve hukuka aykırı olduğuna hükmederek, çalışmaların iptaline karar verdi.
ÇED ile ilgili dava temyize taşınırken, OSB iptaline ilişkin dava devam ediyor.
Kesinleşen mahkeme kararlarına rağmen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın imar planı değişiklikleri üzerinde çalışmayı sürdürmesi, dava süreci boyunca tepkiyle karşılandı.
PAKOP’a yönelik girişimlere ise süreç boyunca bölge halkı, sivil toplum kuruluşları, milletvekilleri, belediyeler ve siyasi parti temsilcileri ortak bir biçimde karşı çıktı.
• Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, plastik sektörüne özel olarak planlanan bir sanayi bölgesi. Türkiye'de "ihtisas OSB" adı verilen bu tür yapılar, belirli bir sanayi dalında yoğunlaşan üretim tesislerini aynı alanda toplayarak altyapı, lojistik ve çevresel yönetim açısından verimlilik sağlamayı hedefler.
(SCİ/TY)
Maden yasasında zeytinlik alanların madenciliğe açılmasına olanak tanıyan düzenlemenin Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmesi, önümüzdeki haftaya bırakıldı. Görüşmelerin AKP'li Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın yönettiği oturumda yapılacağı bildirildi.
Geçtiğimiz hafta TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar Komisyonu’nda kavgalı geçen görüşmelerin ardından sabaha karşı kabul edilen yasa teklifinin Genel Kurul gündemine alınması ertelendi.
Sözcü’nün haberine göre, dün Genel Kurulda “İklim Kanunu” ele alındı. Ertelemenin, DEM Partili Pervin Buldan’ın oturumu yönetmesi nedeniyle olası bir krizi önlemek amacıyla yapıldığı iddia edildi. Bu nedenle yasa görüşmeleri, önümüzdeki hafta AKP’li Bekir Bozdağ’ın yöneteceği oturuma bırakıldı.
Yasa teklifine karşı tepkiler Meclis önüne taşındı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen çiftçiler, köylüler ve yaşam savunucuları, TBMM Dikmen Kapısı önünde protesto düzenledi. Yurttaşlar, “Talana dur de” ve “Havama, toprağıma, suyuma dokunma” yazılı pankartlar taşıdı.
İlber Ortaylı’dan sert eleştiri: “Zeytin medeniyettir”
Tartışmalı yasa teklifine bir tepki de tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı’dan geldi. Zeytin ağaçlarının taşınabileceğini savunanlara tepki gösteren Ortaylı, “Bu lafı edene gülerim. Zeytini tanıyor mu?” dedi. Zeytinin sadece bir tarım ürünü değil, bir medeniyet sembolü olduğunu vurgulayan Ortaylı, “Zeytin nankörleri hiç sevmez. Zeytinlik vatan toprağıdır, koruyun” dedi.
Bugün Meclis'te Sanayi ve Enerji Komisyonunda görüşülecek teklif yasalaşırsa, Muğla'da zeytinlikler maden sahası olarak açılacak 2014'te özelleştirilen Muğla- Yatağan ile Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri yakınında açılacak yeni maden sahaları, 468 bin dönüm alanı kapsıyor.
Yeni yasa teklifiyle, yenilenebilir enerji yatırımlarını artırmak amacıyla izin süreçlerinin sadeleştirilip hızlandırılması hedefleniyor. Ayrıca, yerli kömürle çalışan termik santrallerin ham madde sorunları nedeniyle kapanmasının önüne geçmek için geçici düzenlemeler öngörülüyor. Maden arama ve işletme izinleri, ruhsat öncesinde tamamlanacak; çevresel etki değerlendirme süreçleriyle diğer izinler arasındaki koordinasyon güçlendirilecek.
Stratejik ve kritik madenler için acele kamulaştırma ve stok zorunluluğu getirilirken, bu madenlere ilişkin izinler, ilgili bakanların katıldığı bir kurul tarafından verilecek. Ayrıca, arama ruhsatı alabilmek için teminat zorunluluğu gelecek; taahhütlerin yerine getirilmemesi halinde ruhsat iptal edilebilecek. Üretim ve rehabilitasyonla ilgili yeni şartlar ve yaptırımlar da düzenleme kapsamında yer alıyor.
(EMK)
Meclis'te zeytinliklerin ve kırsal alanların enerji ve maden yatırımlarına açılmasını kolaylaştıran yeni yasa tasarısı gündemde. Tasarı, yatırım ve enerji projelerine öncelik tanıyan bir çerçevede meşrulaştırılmaya çalışılsa da başta ekolojistler olmak üzere birçok kesim bunun doğrudan bir talan yasası olduğunu savunuyor. Düzenleme, geçtiğimiz günlerde TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda kabul edildi. Komisyon aşamasının ardından teklifin Genel Kurul görüşmeleri yapılacak.
Tam da bu süreçte yayımlanan Mukufluk*, zeytinlikleriyle bilinen Yırca köyünün termik santral sürecinde yaşadığı dönüşümü ve köylülerin direnişini anlatıyor. Kitap yalnızca ekolojik bir yıkımı değil, kırsal yaşamın, müşterek üretimin ve kolektif hafızanın nasıl hedef alındığını ortaya koyuyor.
Hem kitabın yazarı hem de Yırca Köyü Derneği gönüllülerinden olan Kenan Kahya, Mukufluk'u ve Meclis gündemindeki yasa tasarısının olası etkilerini bianet'e değerlendirdi.
“Mukufluk” tam da Meclis'te zeytinliklerin enerji yatırımlarına açılmasını kolaylaştıran yasa tasarısı gündemdeyken yayımlandı. Bu denk geliş size ne düşündürdü? Tasarıyı duyduğunuzda neler hissettiniz?
Mukufluk, bir köyün termik santralle birlikte geçirdiği çarpıcı değişimi anlatıyor. Termik santrallerin ekolojik yıkımını fiziksel olarak izlemek nispeten kolay; peki ya topluluğun kültürüne, müşterek yaşam deneyimlerine olan etkileri, bunları nasıl........
© Bianet
