Deniz işçileri: "Sömürüye boyun eğmeyeceğiz çünkü gemileri yürüten biziz"
Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) verilerine göre, dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 90’ı deniz yolu üzerinden sağlanıyor. Gemilerde çalışan yaklaşık 1,5 milyon deniz işçisi ise uzun çalışma saatleri, düşük ücretler ve güvencesizlikle karşı karşıya.
Türkiye’de 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun uygulanmasındaki eksiklikler, fazla mesai ödemelerinin yapılmaması ve iş kazalarının önlenememesi sektörde öne çıkan sorunlar arasında. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre denizcilik, iş kazaları ve meslek hastalıklarının en yaygın olduğu sektörlerden biri. Sosyal güvenlik haklarının kısıtlılığı ve sendikal örgütlenme önündeki engeller sektördeki güvencesizlik ve sömürü riskini daha da arttırıyor.
25 Haziran, Dünya Denizciler Günü olarak kabul ediliyor. Deniz İşçileri Platformu’ndan Serap Korkmaz, deniz işçilerinin sorun ve taleplerini bianet’e değerlendirdi.
Dünya Denizciler Günü nedir?
Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) inisiyatifiyle 2011’den bu yana her yıl 25 Haziran’da kutlanıyor. IMO, deniz güvenliği, çevre koruma ve taşımacılıkla ilgili standartları belirleyen küresel bir yapı olsa da sık sık eleştirilerin hedefinde. Özellikle deniz işçilerinin maruz kaldığı uzun çalışma saatleri, düşük ücretler ve güvencesizlik karşısında etkisiz kalmakla suçlanıyor. Ayrıca ucuz iş gücü ve zayıf işçi hakları sağlayan "kolay bayrak" uygulamalarının yaygınlaşmasına göz yumduğu belirtiliyor. Bu nedenle sendikalar, 25 Haziran’ı bir kutlama değil, sömürüye ve güvencesizliğe karşı mücadelenin simge günü olarak görüyor.
Bugünün bir kutlama değil mücadele günü olduğunu vurgulayan Korkmaz, “Gemilerde, limanlarda, tersanelerde gece gündüz demeden çalışan bizler hala en temel haklarımız için mücadele ediyoruz. Standart altı gemiler, yetersiz güvenlik önlemleri ve güvencesiz çalışma koşulları bizi her gün daha fazla riske itiyor. Haklarımız gasp ediliyor, hayatlarımız hiçe sayılıyor, alın terimiz sömürülüyor” dedi.
Korkmaz, Sözlerini Türkiye’de riskin denetimsizlik ve sömürüyle daha da derinleştiğini belirterek sürdürdü:
“Uluslararası veriler denizcilik sektörünün en yüksek risk barındıran sektörlerden biri olduğunu açıkça ortaya koyuyor. İş cinayetleri sıradanlaşıyor, fazla mesai ödemeleri yapılmıyor, sigortasız çalışıyoruz. Gemilerde geçirdiğimiz her saat, sadece zaman değil sağlık ve güvenlik kaybı anlamına geliyor.
Şunu belirtmek lazım, biz yalnız değiliz. Deniz işçileri olarak örgütlü ve kararlıyız. Sömürü düzenine boyun eğmeyeceğiz çünkü gemileri yürüten, limanları işler kılan, dünya ticaretini ayakta tutan bizleriz. Haklarımızı almak için örgütlenmeye, dayanışmaya ve mücadeleye devam edeceğiz.”
Dünya Deniz İşçileri Günü kapsamında Deniz İşçileri Platformu, DGD-SEN (Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası) ve Limter-İş (Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı, Ardiyecilik ve Antrepoculuk İşçileri Sendikası)’in çağrısıyla 17.00’de Tuzla/İçmeler Köprüsü’nde basın açıklaması gerçekleştirildi. (EG)
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Marmara (Silivri) Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, CHP’nin önceki dönem Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu ve gazeteci Fatih Altaylı’yı ziyaret etti.
Ziyaretin ardından açıklama yapan Özel, İmamoğlu'nun mesajını aktardı. İmamoğlu’nun tutsakların Silivri’den başka şehirlerdeki hapishanelere sevk edilmesiyle ilgili rahatsızlık duyduğunu söyledi.
Özel “Kendisiyle ilgili değil ama çocuklarından ayrı annelerle ilgili, rehin alınan evlatlarla ilgili........
© Bianet
