Sel ve taşkınların kıskacında bir köy: Alaplı Çamlıbel
Çamlıbel Köyü’nden geçen Alaplı Irmağı, Alaplı ilçe merkezinde Karadeniz’e kavuşuyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre köy, 1. sınıf tarım arazilerine sahip.
Nehir kıyısında 125 hektarlık bir alan, 2005 yılında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından organize sanayi bölgesi ilân edildi. 2019’da SS. AYTEK Yat, Tekne, İmalatı Yardımlaşma ve İşletme Kooperatifi burada “Yat İmalat Tesisi” kurmak için başvurdu.
Proje alanı, Çamlıbel ve Okçular Köyü’nün tarım ve hayvancılık için kullandığı su kuyularına ve sadece 200 metre mesafede Alaplı şehir suyu kaynağına yakın bulunuyor. Bölge ayrıca sel ve taşkın riski taşıyor.
Köy halkı, doğa ve halk sağlığı risklerine rağmen yapılmak istenen tesise karşı hukuki mücadele başlattı. 2024 yılında Zonguldak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün “ÇED gerekli değildir” kararının iptali için köylüler, Zonguldak İdare Mahkemesi’ne dava açtı.
Projeye yönelik itirazların haklılığı, Devlet Su İşleri (DSİ) görüşüyle destekleniyor.
DSİ, köyde içme suyu isale hattının (su üretim kaynaklarında üretilen suyu kullanım mahalline aktaran büyük çaplı ve taşıyıcı özellikteki boru hatları) bulunduğunu belirterek herhangi bir yapı yapılmaması gerektiğini bildirdi.
DSİ Bölge Müdürü Mustafa Üstün’ün imzasıyla Zonguldak İl Özel İdaresi’ne gönderilen kurum görüşünde, şöyle dendi:
“Planlama alanı içerisindeki yol boyunca ‘Zonguldak Alaplı İçmesuyu’ isale hattı projesi bulunmaktadır. Bu nedenle yol banketlerinden itibaren 5 metre mesafe boş bırakılmalıdır. Yazımız ekinde vaziyet planında Alaplı Çayı sağ sahil seddesi nedeniyle taranarak işaretlenen ve sayısal Anahtar Deliği İşaretleme Dili (KML) dosyası eklenen alanda herhangi bir bina yapılmaması gerekmektedir. Planlama alanı boyunca yaklaşık bin 450 metre uzunluğunda devam eden seddin kret kotu arazide ölçülerek tespit edilmelidir.”
Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu Sözcüsü Çetin Yılmaz, konuyla ilgili bianet’e yaptığı açıklamada, proje alanının Bakanlar Kurulu’nun 1970 tarihli kararıyla “içme suyu alanı” ilân edildiğini ve kararın hâlâ yürürlükte olduğunu belirtti.
Yılmaz, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Proje alanı Bakanlar Kurulunun 18 Temmuz 1970 tarihli kararı ile burası ‘içme suyu alanı’ ilân edilmiştir. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel ve Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın imzası ile alınan karar hâlâ yürürlüktedir. 2019’da DSİ burayla alakalı sel ve taşkın bölgesi olduğunu ÇED dosyasına yazı olarak gönderdi. Önceki Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, bölgeyi bizzat gezerek ‘Burası sel ve taşkın alanıdır, burada yapılaşma olmaz,’ dedi. Burası her şiddetli yağmurda sel altında kalıyor.
“2024 yılında SS. AYTEK Yat, Tekne, İmalatı Yardımlaşma ve İşletme Kooperatifi burası için ÇED başvurusu yaptı. Kooperatifin tesis kuracağı yere Alaplı’ya su taşıyan yer ve çevrede 18 köyün içme suyu kuyuları bu alanda kalıyor. ÇED başvurusuna DSİ, kurum görüşü olarak ‘Burası taşkın alanındadır, herhangi bir sel ve taşkında sorumluluk kabul etmeyiz,’ demiştir. Olası bir sel taşkınında ‘DSİ sorumlu değildir’ görüşü bildirdi. Aynı zamanda Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) da DSİ’ye kurum görüşü olarak DSİ’nin görüşünün kendilerine bağlayıcı olduğunu söyledi. Ve buna rağmen Zonguldak Valiliği, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından ‘ÇED gerek değildir’ kararını askıya çıkardı. Hemen akabinde AYTEK yapılaşma için ruhsat izni istedi.
“Geçen yıl Zonguldak İl Genel Meclisi’nde AKP ve CHP’nin oy birliğiyle ruhsata izin verilmediğini; ancak gelinen noktada siyasi baskılar ile projenin yeniden canlandırılmak istendiğini görüyoruz. Birçok kişi ve kurumun, proje sanki başlamış gibi bazı yatırımcılara pazarladığını yerel basından görüyoruz. Ahşap tekne ustaları ile yatırımcıların emeğini sel sularının önüne koymamak için büyük bir çaba gösteriliyor. Proje, dayatmacı bir şekilde canlandırılmak isteniyor. Oysa İstanbul’daki birçok —özellikle ahşap— yat ve teknenin Alaplılı ustaların elinden çıktığını biliyoruz. Bölgenin bu mesleki birikimi varken elbette istihdam olsun isteriz; ancak böyle bir üretim tesisi yapılacaksa doğaya zarar vermeyecek bir yerde, içme suyu havzasının ya da dere yatağının üzerine değil, ÇED raporuna uygun bir alanda yapılmalıdır.”
CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğrul da projenin istihdam potansiyeli taşımasına rağmen çevresel hassasiyetlerin öncelikli olduğunu vurguladı.
Ertuğrul, şu çekincelerin altını çizdi:
“Alanın dere yatağına yakınlığı, içme suyu havzasında bulunması ve taşkın riski taşıyan bir bölgede yer alması nedeniyle kamuoyunda oluşan çekinceler bu noktada her şeyden daha önemli. Bu çekinceleri ciddiyetle takip ediyoruz. Tekne imalatı projesi bölge için büyük bir fırsat olsa da........© Bianet





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Waka Ikeda
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein