Eğitim için asla geç değil: 55 yaşında üniversiteli oldu
Gül Lâçin, 1968 doğumlu, üç çocuk annesi bir kadın. Çocuklarını büyütüp meslek sahibi yaptıktan sonra kendi eğitimine devam etmek istedi. Çocukları da ona destek oldu. Önce ortaokulu, ardından liseyi başarıyla tamamladı.
Sonrasında yoğun bir çalışma sürecinin ardından Ege Üniversitesi Elektrik Teknolojisi Bölümü'nü kazandı.
Teknolojiye olan ilgisini mühendislik alanında değerlendirmek istiyordu. 55 yaşında hayalini gerçekleştirmeye başlamıştı ve çocuğu yaşındaki öğrenci arkadaşlarıyla harika bir diyalog kurdu.
Gül’ün eğitimi yarıda kalmıştı çünkü 80 Darbesi döneminde ortaokula gitmesi mümkün olmamıştı. O günleri şöyle anlatıyor:
"İlkokulda çok başarılı bir öğrenciydim. Öğretmenim aileme, mutlaka eğitimime devam etmem gerektiğini söylemişti. Annem ve babam çok sevinmişti, özellikle babam kız çocuklarına çok düşkündü. Ama 80'li yıllarda değil okula gitmek, bakkala bile gidemiyorduk. Geceleri loş ışıkta sessizce otururduk, babalarımız sokaklarda nöbet tutardı. Okul hayaldi, herkes hayatta kalmanın derdindeydi."
Ancak yıllar sonra artık hayaline kavuşma zamanıydı. Kendine olan inancı, çocuklarının ve dostlarının desteğiyle güçlenmişti.
"Belki de cesaret edemezdim ama onlar beni yüreklendirdi" diyerek sürecin nasıl başladığını anlatıyor. Çocuğu yaşındaki sıra arkadaşlarının nasıl tepki vereceğini merak ediyordu. Kendini motive etmek için Pauline Kael ve Albert Einstein gibi isimlerin ilham verici sözlerini okudu. “Eğer seni sonuca ulaştıracak milyonda bir şansın dahi varsa, uygula!” sözü, ona yol gösterdi.
Sınava girdiği gün büyük bir heyecan içindeydi ve sonucu öğrendiğinde artık Ege Üniversitesi öğrencisiydi. O anları şöyle anlatıyor:
"Önceden sadece önünden geçtiğim kampüs artık benim okulumdu. Çocuğum yaşındaki arkadaşlarım beni sarıp sarmaladı. Hevesle okula gittim, dersler, sınavlar, ödevler… Şimdi yüksek lisans hayalim var! Meğer tutkularımız yanı başımızdaymış, biz onları görebilmek için cesaret etmeliydik. Walt Disney’in dediği gibi: 'Hayal edebiliyorsan, gerçekleştirebilirsin de.’"
Kendisinin yolundan gitmek isteyen insanlara ise şu tavsiyeyi veriyor:
"Eğer bir hayaliniz varsa ona sahip çıkın. Hiçbir şey için asla geç değil. Çünkü hayat bir tane ve onu başkaları için değil, kendiniz için de yaşamalısınız. Kendinize inanın, güvenin ve asla vazgeçmeyin!"
(AÇA/EMK)
Urfa'nın Siverek ilçesinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Pınar Bulunmaz için açılan davada ilk duruşma görüldü. 22 Şubat 2024'te eşi R.B. ile bir aracın içinde tartıştıktan sonra, ona ait silahla vurularak öldürülen Pınar Bulunmaz'ın ailesi, adalet arayışında.
Mahkemede savcı, 'eşi kasten öldürme' suçundan yargılanan sanığın tutuklanmasını talep etti. Ancak mahkeme, mevcut delil durumu ve suçun vasfında değişiklik ihtimali olduğu gerekçesiyle tutuklama talebini reddetti. Bir sonraki duruşma 11 Nisan'da yapılacak.
Ancak bu karar, Pınar Bulunmaz'ın ailesi ve yakınlarının yüreğindeki yarayı daha da derinleştiren bir gelişme oldu. Onlar, mahkemenin verdiği kararı adaletsiz buluyor ve olayın üstünün örtülmeye çalışıldığını iddia ediyor.
12 Şubat sabahı Siverek Adliyesi'ne giden Pınar'ın ailesi, duruşmanın saatlerce ertelenmesiyle sanıkla aynı koridorda beklemek zorunda kaldı. Bu süreçte en çok dikkat çeken detaylardan biri, sanık R.B. ve ailesinin rahat tavırları oldu. Bulunmaz ailesinin mahkemede gülümsemesi, sanki kararı önceden biliyorlarmış hissi yarattı.
Duruşma başladığında sanık, kendisini "fedakar bir eş" olarak tanımlarken, Pınar'ı "psikolojik sorunları olan, problem çıkaran biri" olarak tasvir etti. Ancak bu anlatım, Pınar'ın yakınlarının ve gerçek dostlarının anlattıklarıyla büyük çelişki içindeydi.
Mahkemede ifade verenlerin büyük çoğunluğu sanık tarafından seçilmiş tanıklardı. Bunlar arasında sanığın aile bireyleri, akrabaları ve iş yerinden bir arkadaşının eşi vardı. Ancak bu kişiler, avukatların soruları karşısında tutarsız ve birbirleriyle çelişen ifadeler verdiler. Olayı gördüğünü iddia eden bir tanığın, sanığın abisiyle defalarca telefon görüşmesi yaptığına dair BTK raporları mahkemeye sunuldu. Ancak bu durum mahkeme tarafından dikkate alınmadı.
Dava sürecinde gerçekleri dile getiren tek tarafsız tanık, Pınar'ın iş yerinden bir........
© Bianet
