menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sınırda ‘devlet’ yok: Hollanda'da yurttaşlar sınır kontrolü yaptı

18 6
sunday

Hollanda’nın Ter Apel kasabası yakınlarında 8-9 Haziran tarihlerinde yaşananlar, ülkenin göç politikası ve hukuk düzeni açısından tartışma yarattı. Almanya sınırına yakın bir otoparkta toplanan 12 kişilik bir grup, sarı yelekler ve el fenerleriyle araçları durdurarak sığınmacı aradı. Sosyal medyada yayılan görüntüler kamuoyunda tepki toplarken, bu eylem devlet otoritesinin zayıfladığına dair ciddi endişelere yol açtı.

Olay, aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders’ın göç politikası anlaşmazlığı nedeniyle koalisyondan çekilmesinden hemen sonra gerçekleşti. Wilders’in “10 maddelik göç planı” reddedilince hükümet düştü, Başbakan Dick Schoof istifasını sundu ve 29 Ekim’de erken seçim kararı alındı. Siyasi boşlukta doğan bu “gönüllü sınır kontrolü”, yurttaşların hukuk dışı girişimlere yönelmesini gündeme taşıdı.

Wilders, eyleme “fantastik girişim” diyerek destek verdi ve “Bir dahakine ben de katılırım” dedi. Adalet Bakanı David van Weel “Yasaları kendi elinize almayın” uyarısında bulundu. Başbakan Schoof ise yalnızca “vatandaşların hayal kırıklığını anladığını” belirtti. Polis, eylemi “yasadışı ve tehlikeli” olarak nitelendirdi; ancak grup teknik olarak Hollanda sınırları içindeki bir otoparkta kaldığı için yasal bir suç tespit edilemedi.

Schengen Sınır Kodeksi yalnızca resmi makamlara sınır kontrol yetkisi tanıyor. Almanya İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, bu eylemin “hiçbir yasal dayanağı olmadığını” söyleyerek Hollanda’dan net bir tutum talep etti. Almanya Polis Sendikası da Hollanda’yı pasif kalmakla eleştirdi.

Özellikle iltica merkezlerinde yaşayan sığınmacılar, art arda yaşanan hükümet krizleri, gönüllü sınır kontrolü gibi radikal girişimler ve göçmen karşıtı söylemlerin normalleşmesi karşısında derin bir endişe içinde.

2024’te Hollanda’da bin kişi başına yalnızca iki sığınma başvurusu yapıldı; bu oran Avrupa Birliği ortalamasının altında. Buna rağmen “mülteci akını” söylemi kamuoyunda güç kazandı. Oysa Hollanda, Aralık 2024’te Almanya ve Belçika sınırlarında resmi kontroller başlatmıştı. Devlet zaten denetim yaparken, yurttaşların sahaya inmesi dikkat çekici.

PVV’nin çekilmesinin ardından koalisyon ortakları olan Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD), Yeni Toplumsal Sözleşme (NSC) ve Çiftçi-Vatandaş Hareketi (BBB), göçle ilgili yetkileri kendi aralarında paylaştı. VVD sınır kontrolü ve acil durum yasalarından, BBB dağıtım yasasından, NSC ise genel göç politikalarından sorumlu olacak. Göç politikası artık tek bir makamda toplanmıyor.

Bu parçalı yapıya karşılık, sol partiler birleşme kararı aldı. İşçi Partisi (PvdA) ve Yeşil Sol (GroenLinks) üyelerinin –89’u birleşmeyi onayladı. 2026’da resmileşecek ittifak, 29 Ekim seçimlerine ortak listeyle girecek. Son anketlere göre GroenLinks-PvdA bloğu, PVV’nin ardından ikinci sırada yer alıyor.

Bu tartışmalar sürerken, Mayıs ayında hazırlanan ve mahkeme kararıyla açıklanan Dışişleri Bakanlığı raporu, Suriye’ye dönüşün güvenli olmadığını ortaya koydu. Esad rejiminin devrilmesinin ardından yaşanan........

© Bianet