menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Astrolojinin yıldızlar ve gezegenler size etki ediyor masalı: Bilim neden inanmaz?

26 13
22.07.2025

Gökyüzüne bakmak insanoğlunun en eski alışkanlıklarından biridir. İlk insanlar da güneşin doğuşuna, ayın evrelerine, yıldızların hareketine hayretle bakmış; onları tanrılara, kaderlere, gizli anlamlara bağlamıştı. Sümerler ile dahada derinleşen bu gözlem bir yandan astronomi konusunda ilerlemelere sebebiyet verirken; bir yandan da binlerce yıl boyunca gökyüzünün sadece bir doğa olayı değil, ayrıca bir kehanet alanı olarak görülmesine yol açtı. Astroloji işte bu insanî merakın, bilinmeze duyulan arayışın bir ürünüydü. Hatta birçok eski krallıklar savaş yapıp yapmayacaklarına bile astroloji ile karar verirlerdi ve çoğu kral veya imparatorun muhakkak bir saray astroloğu olurdu. Ancak bugün geldiğimiz noktada, bilimsel düşüncenin ışığında artık şunu açıkça söyleyebiliyoruz: Astroloji ne yazık ki hiçbir bilimsel dayanağı olmayan, gerçeklikten uzak bir inanç sistemidir.

Astrolojinin temel iddiası şu: Doğduğunuz anda gökyüzündeki gezegenlerin ve yıldızların konumu, sizin kişiliğinizi, hayatınızı, şansınızı, hatta aşkta kimle uyumlu olduğunuzu belirliyor. Kulağa şiirsel, hatta romantik gelen bu düşünce, bilimsel testlere tabi tutulduğunda ise darmadağın oluyor. Çünkü evrendeki milyarlarca gezegenin, yıldızın içinde bizim Güneş Sistemi’ndeki birkaç gökcisminin, milyonlarca kilometre uzaktan sizin doğum anınızda size bir “karakter” bahşetmesi fiziksel anlamda imkânsızdır. Fiziksel olarak düşünelim. En yakınımızdaki gezegen olan Mars, Dünya’dan ortalama 225 milyon kilometre uzakta. Mars’ın kütleçekim etkisi, elinizde tuttuğunuz cep telefonundan bile daha azdır. Peki Mars bu kadar uzak ve etkisizken nasıl olur da sizin kişilik yapınızı, kariyer başarınızı ya da duygusal eğilimlerinizi şekillendirebilir? Gezegenlerin hareketleri........

© Aydınlık