Yeni yayın yeni anlayış dönemi olsun
Eylül ayıyla birlikte TV kanallarında yeni yayın dönemi başladı. Her başlangıç gibi bu yeni dönemi “kadının medyada temsili” ile ilgili umutlarımızda tazelenme fırsatı olarak görüyoruz. Vesileyle o umutları hatırlatırken, gözlemlediğimiz yanlışları da tekrar sıralıyoruz.
Medya, günümüzde artık, iletişim aracı olmanın ötesinde yasama, yürütme, yargının yanında dördüncü bir erk, toplumu yönlendiren, gündemi belirleyen, sosyal medyanın katkısıyla daha da büyüyen küresel bir güç… Kadını temsil etmede, kadına yönelik şiddet sorununun çözümünde, toplumsal gerçekliğimizi yansıtma, yeniden üretme ve şekillendirmede olağanüstü etkilere sahip. Ancak maalesef, reklamlarıyla olsun, dizileri ve kuşak programlarıyla olsun, haberleriyle olsun, belli kalıplara sıkışmaktan kurtulmuş değil.
Reklamlarda örneğin, kadın figürü ya mutfakta, banyoda, temizlikte ya da yemek yaparken karşımıza çıkıyor. Kadının yaşam alanı evle sınırlanıyor. Eğer anne değilse, bu kez de bakımlı, güzel ve daima çekici olmak zorunda bir kadın olarak gösteriliyor.
Benzer durum haberlerde de geçerli. Kadınlar emekleriyle, başarılarıyla değil, çoğunlukla kimlikleri, bedenleri ya da mağduriyetleriyle haber konusu oluyor.........
© Aydınlık
