menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Üretim kapitalizmine dönüş mü sosyalizme açılma çağı mı?

10 19
22.10.2025

ABD hegemonyacılığı ile birlikte neoliberalizm de çöküyor. Bu gerçeği artık herkes görüyor.
Sabah gazetesinden Kerem Alkin, bugün önemli tespitlerin olduğu bir yazı yazdı. Başlığı, “Finansal Kapitalizmin Çöküşü, Üretim Kapitalizminin Dirilişi.”
Alkin yazısında, “1980'lerin başlarından itibaren Atlantik kanadını etkisi altına alan 'neoliberal' ekonomik anlayış, Reaganizm, Thatcherizm, G7 ekonomilerine artık 'sanayi sonrası toplum' düzeyine geçerek, yeni bir refah dönemi vadediyordu. G7 ekonomileri adım adım 'sanayizleşirken' (deindustrialization), finans, hizmet ve tüketim merkezli bir modele geçildi.” diyor. 21. yüzyılın ilk çeyreği geride kalırken, ekonomik krizlerin istisna olmadığını, neoliberal sistemin doğası haline geldiğini belirten Alkin, şunları söylüyor: “Atlantik dünyası, 'finansal kapitalizm'in tarihi bir hata olduğunu, hiçbir zaman 'üretim kapitalizmi'nden kopulmaması gerektiğini daha yeni yeni idrak etmiş durumda. (…) Finansal kapitalizmin çöktüğü ve üretim kapitalizminin yeniden dirildiği önümüzdeki dönemde, yalnızca sermayeye değil, esas yeni nesil üretim aklına sahip ülkeler öne geçecekler.”

Öncelikle belirtelim, Sayın Alkin’in dediği gibi finans kapitalin sonuna geldik. Sanallaşan ekonomi bir balon oldu ve patladı. ABD ve Avrupa’nın küreselciler ve vatanseverler (gerçekçiler-milliyetçiler) arasındaki bölünme, aslında neoliberalizmle üretici güçlerin arasındaki bölünmenin bir yansıması. ABD’de bile devlet kapitalizmi seslerini duyuyoruz.
Emperyalist mafya-gladyo-tarikat rejimi çöküyor.
Millî devletler pekişiyor ve korumacılık geri dönüyor.
Millî paralarla ticaret eğilimi gelişiyor, yeni para ve banka sistemlerinin kurulmasının önü açılıyor.
ABD’nin dünyanın jandarması olduğu tek kutuplu dünya yerine çok kutupluluğa geçiliyor.
Fakat tüm bunlar da basit bir üretim kapitalizmine geri dönüş işaretleri görmüyoruz.
Sayın Alkin’in yazısında tek gördüğümüz şey, “kapitalizmin” varlığı. Onun seçeneğinde de ya üretim kapitalizmi var ya da finans kapitalizm. Bu haliyle yazısı, insanlığı kapitalizm dışında seçenekler olmadığına ikna etmeyi hedefliyor. Buna da “yeni nesil üretim aklı” diye parlak bir isim buluyorlar. İster finans, ister üretim kapitalizmi… Varsa yoksa kapitalizm yer alıyor kitaplarında.
Oysa, tablo çok daha büyük ve geniş.
Evet, küreselleşmenin millî devletleri yıkıma uğratma girişimleri yenilgiye uğradı. Bu ideolojik bir zaferi de getiriyor. Düşünsel alanda Kamucu Milliyetçiliğin ve Bilimsel Sosyalizmin yükselişe geçtiğini her geçen gün daha fazla görüyoruz.
Üretim gücü artık Asya’ya kayıyor ve üretimin başını çeken devletlerin esas olarak kamucu ağırlıkta olduğunu görüyoruz. Daha paylaşmacı, daha adil paylaşmayı öne çıkaran bir karakter........

© Aydınlık