Kaynak var, devrim şart: Sadaka değil altın bilezik
2026 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı açıklandı.
Bugünkü bazı gazetelerin birinci sayfalarında, Mehmet Şimşek’in ağzından “Ekonomide en kötüsü geride kaldı” açıklamaları yer alıyordu. Oysa Birgün’den Mustafa Bildircin’in Yıllık Program’daki verileri ortaya koyduğu haberi, yoksulluğun tehlikeli boyuta geldiğini gösteriyor: “Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’na göre, 2022 yılında 4 milyon 498 bin 852 olan sosyal yardım alan hane sayısı, 2024 yılının sonunda 4 milyon 574 bin 684’e yükseldi. TÜİK'in dört kişilik hane hesabıyla Türkiye’de sosyal yardıma muhtaç kişi sayısı 18 milyon 298 bin 736’ya ulaştı.”
Bu tablo küreselleşme denilen ve şu an hükûmetin de izlediği neoliberal ekonomi politikalarının bir sonucudur. 12 Eylül’le birlikte dünya ekonomisiyle bütünleşme programının özeti şuydu: Üretici kambur ilan edildi, Türkiye borca batırıldı, sıcak paraya bir uyuşturucu bağımlısı gibi muhtaç hale getirildi, işsizlik bir sopa olarak kullanıldı, sistemin devamı için vatandaşa iş yerine sadaka verildi. Bitmedi: Paranın giriş çıkışı serbestleştirildi, gümrükler kaldırıldı, çiftçiye destek akçeleri kesildi, kamu iktisadi teşebbüsleri özelleştirildi. Yüksek faizle borçlanma sürüyor.
Türk milleti bu politikalar sonucu giderek yoksullaştı. İşsizlik aldı başını gitti. Bakınız 5 gün önce TÜİK’in açıkladığı işsizlik verileri:
“Hanehalkı İşgücü Araştırması’na göre, 15 yaş ve üzeri nüfusta işsiz........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d