Depremin hatırlattığı: Koruma stratejisi
Balıkesir’de deprem yaşadık. 6,1 büyüklüğünde 1 kişi hayatını kaybetti, 29 yaralımız var. Milletimize geçmiş olsun diyoruz.
Yine medyada aynı manzaralar yaşadık. Televizyon kanalları hemen canlı yayına geçti, deprem özel programları yapıldı. Yine kim haklı çıktı üzerinden uzmanlar yarıştırıldı.
İçişleri Bakanımız bugün açıkladı, “Acil harcamalara 20 milyon TL ayrıldı.” Komik bütçeler.
Depremi olduktan sonra konuşuyoruz.
Maden göçüğünü olduktan sonra konuşuyoruz.
Yenidoğan çetesini ortaya çıktıktan sonra konuşuyoruz.
Sahte diplomayı ortaya çıktıktan sonra konuşuyoruz.
İnsanlar yargılanıyor, müteahhitler mühendisler yargılanıyor ama sistem yargılanmıyor.
Ülkemizi, insanımızı, kentlerimizi, köylerimizi özel çıkara teslim etmenin örneklerini yaşıyoruz.
Afet yönetimimiz insanı enkaz altından çıkarmak, çadır kent kurmak, çorba organizasyonu yapmak… Kurtarma stratejisi üzerine inşa edilmiş bir durum var. Fakat bu çare olmuyor. Oysa çözüm kurtarma değil koruma stratejisinde olmalı.
Türkiyemiz bir deprem ülkesidir. 24 büyük kentin ve 500 büyük ilçenin içinden aktif fay hattı geçiyor. Vatan Partisi’nin deprem programı, Türkiye’nin ihtiyacı olan korumacı çözümü toplumun önüne getiriyor:
“♦ Kentsel dönüşüm, kamucu bir anlayışla yapılacaktır. Vatandaşlarımızı altyapısı sağlanmış, sağlıklı ve güvenli konutlarla buluşturacağız.
♦ Yapı denetimi özel sektöre terk edilmeyecek ve sıkı bir şekilde kamu eliyle yürütülecektir.
♦ Boş konutlar kamu kaynakları desteğiyle ihtiyacı olan aileler için değerlendirilecektir. Vatan Partisi belediyeleri insanlarımızı tehlikeli konutlardan kurtaracak, hazırda boş duran konutlara yerleştirecektir.
♦ Deprem tehlikesi yüksek olan fay hatları üzerinde yeşil alanlar oluşturacağız. Bu alanları ormanlaştıracak, park ve bahçelere dönüştüreceğiz.
♦ Halkımızı deprem konusunda eğiteceğiz. Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet, kamu kurumları, okullar, mahalle ve köyler, arama kurtarma amacıyla örgütlenecektir. Böylece halk, sürece afetzede olarak katılmayacak, deprem risklerinin azaltılması çalışmalarında aktif görev yapacaktır.
♦ Bütün bu uygulamalar için yeterli kaynak vardır. İş ki o kaynakları halkçı belediyeciliğe yönlendirecek seçimi yapalım. Çözüm ellerimizdedir.”
Türkiye’nin afet yönetimi kamucu, halkçı temelde ele alınmadıkça, çekilen küreklerin boşa çekilmesine sebep olur.
Zengezur Koridoru’nun Trump Köprüsü’ne dönüştürülmesi medyada işlenmeye devam ediyor.
Yeni........
© Aydınlık
