CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kilis’te yaptığı konuşmada “Sivil anayasayı biz yapacağız.” dedi.

Baştan söyleyelim, CHP millî devlet düşmanlığını ilan etti.

Üç gün önceki “CHP’yi ‘merkez parti’ yapmak” başlıklı yazımızda, CHP’nin yüzyıllık hesaplaşma sürecini özetlemiştik: Partinin bağımsızlıkçı ve devrimci çizgisi olan Kemalizm’den emperyalizmin yedek lastiği olan sosyal demokrasiye kadar geldiğinin altını çizmiştik. (Nadir Temeloğlu, CHP’yi ‘merkez parti’ yapmak, Aydınlık, 16 Kasım 2025.)

Bu sürecin sonu, geldi millî devleti tasfiye etme açıklamalarına dayandı.

Sivil anayasa iddiası, bir karşıdevrim anayasası iddiasıdır.

Devletsizleşme ve sömürgeleşmedir. Vatanı bölmektir. Milleti parçalamaktır. Ortaçağ ilişkilerini hâkim kılmaktır. Özgür yurttaşı kul ve mürit yapmaktır. Küresel merkezlere bağlanmaktır ve bunun kurallarını belirlemektir.

Sivil anayasa yapmak, 1980’de kurulan neoliberal sistemin yarattığı Mafya-Gladyo-Tarikat rejiminin anayasasını yapmaktır.

1980’den sonra topluma dayatılan sivil toplumculuk ideolojisi, devletin tasfiyesi olarak ilerledi.

Sivil toplumculuk, ABD’nin küreselleşme ideolojisiyle birlikte geliştirildi.

Devleti düşman ilan ettiler. Millî devletlerin gümrükleri, kamucu birikimleri tasfiye edilmeye çalışıldı. Özelleştirme esas alındı, ekonomi sanallaştı ve mafyalaştı. Toplum tarikat ağlarıyla örüldü.

Siyaset biliminde ‘sivil’ demek, devlet dışı alan demektir. Sivil anayasa iddiasında olanlar, sivil toplumculuk teranesini yeniden okuyorlar.

Devlet ise örgütlenme demektir. Teşkilatlanma hukukudur.........

© Aydınlık