Muhafazakârlık değil; büyük zihniyet reformu…
Zaman zaman Devlet nezdinde gündeme getirilen şu üç kavram, bugün milletimizin karşı karşıya bulunduğu büyük fitnenin üç çatallı kökünü anlatıyor:
Etnik milliyetçilik;
Dinsel milliyetçilik;
Bölgesel milliyetçilik...
Etnik milliyetçilik; bir insan soyunun diğer bütün soylardan üstün olduğunu savunma anlamında yeryüzünde büyük felaketlerin, savaşların, acımasız soykırımların nedeni olmuş ve küresel emperyalizmin insanlığa dayattığı faşist anlayışın sözde kültürel arka planını oluşturmuştur.
Dinsel milliyetçilik; aslında dünya ölçeğinde büyük birliğin, kardeşliğin ve aynı yaratıcı gücün ruhunu birlikte taşımanın güzelliğini insanlığa sunması beklenen “din” kurumunun, ideolojiye dönüşerek siyasallaşması sonucu, çatışmanın, düşmanlığın, ötekileştirerek şeytanlaştırmanın vesilesi hâline gelmiştir.
Bölgesel milliyetçilik ise bir barış ve dayanışma yurdu olması gereken dünyanın şeytani planlar ve emperyalizmin azgın iştihası doğrultusunda bölücülük, sömürü, çatışma ve terör coğrafyasına dönüştürülmesidir.
Bunlar terör ve bölücülük cehenneminde küresel hegemonik güçlerin dikip yeşerttiği zakkum ağacının kökleri olup; milletimizin geleceğinin bahçesine düşmüş uğursuz gölgesi şeytan başına benzeyen ağılı meyveleri ile varlık........
© Aydınlık
visit website