Aklı kullanmak: Farzların en büyüğü
Kur’an’ın “sünnetullah” dediği bireysel ve toplumsal değişim yasalarının en önemlilerinden biri Yunus suresi 100. ayette şöyle ifade edilir: “Allah’ın izni olmadıkça hiçbir kimse için iman edebilmek yoktur ve (Allah) akıllarını kullanmayanları pislik içinde bırakır.”
Bu ayette geçen “izin” sözcüğünün, bağlam içerisinde düşünüldüğünde, “müsaade” anlamında değil; inanma işinin, belirlenmiş kurallara uygun şekilde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği hususunun Tanrı tarafından tespiti anlamında kullanıldığı görülür.
Allah’ın izni olmadıkça hiçbir kimse için iman edebilmek yoktur” ibaresi ile anlatılmak istenen husus, inanma işinin Allah’ın müsaadesine bağlı bir eylem olduğu değil; onun belirlediği kriterlere uygun olup olmadığının tasdiki (doğrulanması) ve tespitidir.
Kur’an’ın arapça metninde “rics” olarak geçen ve hemen bütün meallerde “pislik” diyerek çevrilen bu sözcük bireysel ve toplumsal hayatta içine düşülen aşağı standardı ve geriliğe yuvarlanma tehlikesini anlatmaktadır.
İnsanlığın aydınlanma kılavuzu olan Kur’an’da “kıraat” (araştırıp inceleme), “tilavet” (anlayarak izleme), “teakkul” (aklı kullanma), “tefakkuh” (derin düşünme), “tezekkür” (anma, inceleme), “tedebbür” (doğru sonuca götüren........
© Aydınlık
