İklimflasyon, Fosilflasyon, Yeşilflasyon
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yürütme Kurulu’ndan Isabel Schanabel buldu bu terimleri: Climateflation (İklimflasyon), Fossilflation (Fosilflasyon), Greenflation (Yeşilflasyon). Bu terimler iklim değişikliği, fosil yakıtlar ve yenilenebilir enerjiye geçişin yaratabildiği enflasyonist baskıları tanımlamak için kullanıldılar.
Bu aslında yeni bir olgu değildir. Fosil yakıtların fiyatlarındaki oynaklık sistemik önemi nedeniyle uzun zamandır fiyat istikrarsızlığında önemli bir rol oynamaktadır. Bu, ülkelerin ekonomilerindeki enerji yoğunluğuna göre değişmektedir.
İklim değişikliğine bağlı olarak ortaya çıkan özellikle doğal afetler ve diğer çevresel şoklar tarımsal çıktıyı azaltıyor ve böylelikle gıda fiyatları arttıyor. Bu artış etkisi ticari bağlantılar aracılığıyla düzçizgisel (lineer) olmayan biçimde ifade edilen fiziksel etkilerin çok ötesine geçmektedir. ECB araştırmacılarına göre, 2022’deki sıcak yaz gıda enflasyonunu yüzde 0,67 artırmış; ayrıca 2035’e dek yıllık gıda enflasyonuna etki yüzde 0,92 - 3,23 aralığında hesaplanmıştı, hem de en iyimser tahminle!
İspanya’daki Barcelona Supercomputing Center’ın yaptığı bir araştırma var. Kısaca göz atalım. 2022-2024 dönemine ait olarak 18 farklı ülkede 16 aşırı iklim olayı araştırılmış. Elde edilen sonuçlara göre, sebze çeşitleri, kakao, kahve, zeytinyağı, patates, soğan, buğday ve pirinç gibi birçok temel gıda maddesinin fiyatlarında keskin artışlar olmuş. Örnekse, ABD’nin sebze üretiminin yüzde 40’ını karşılayan Kaliforniya ve Arizona’da meydana gelen kuraklıklar sebze fiyatlarında bir yılda yüzde 80 artışa yol açmış! İngiltere’de Ocak 2024’teki olumsuz kış koşulları nedeniyle patates fiyatları şubatta yüzde 22 oranında artmıştı!
Bu etki, doğal afetlerin enerji altyapısına verdiği zararlar, küresel tedarik zincirlerinin bozulması,........
© Aydınlık
