İnsanı yaşat ki devlet yaşasın
Ne muhteşem tespitlerdir: İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Devleti yaşat ki millet yaşasın. Devleti yönetenler fakir (hadi biz ona normal zenginlikte diyelim) ölsünler ki millet zengin yaşasın. İnsanlar ya yaratılışta ya dinde kardeştir. Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine bu hasret bizim. Ya hep beraber ya hiçbirimiz. İnsanı yaşatan, yücelten ve mest eden, devleti yani idareyi kuran ve koruyan, mülkün temeli adalet olduğuna müdrik Âlimler, üreten, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür insanlar, filozoflar, aksakallılar, erenler, pirler, şairler, seyisler (idareciler, siyaset erbabı) bir medeniyet projesi inşa ettiler.
İnsanın ırkına, dinine, mezhebine, meşrebine, yakınlığına, uzaklığına binaen karar vermediler. Liyakati esas aldılar. İnsana, millete ve devlete fayda sağlayanları baş tacı ettiler. Cesarete, dürüstlüğe, adalete, rahmete kıymet verdiler. Bu hasletleri ödüllendirdiler. Tekelciliği tüm kötülüklerin kaynağı olarak idrak ettiler. Tekelciliğe, mutlak hegemonyaya tamah edenleri Allah’a şirk koşmakla eşit tuttular. Sevgi ve mal paylaştıkça büyür temel itikadının tohumunu ektiler, şeceresinin meyvesini hep birlikte yediler. Ama ve lakin insan merkezli Mübarek Şecere yalnız değil. Sadece onun meyvesinden beslenenlerin dünyasında değiliz. Onu yalnız bırakmayan, zıttı olan aslında var olmasına yarayan Melanetlik Şecerenin meyvesinden beslenenlerin de alemindeyiz.
Zira kötülük olmasaydı iyi olanı nasıl idrak edecektik? Gece olmasaydı gündüzün kıymetini nasıl bilecektik? Şer olmasaydı hayrın faydasını nasıl öğrenecektik? İnsan olmasaydı İblisi nasıl tanıyacaktık? Saffın Savaşı iki sınıfın, safın savaşıdır. Bir tarafta medeniyet projesini inşa etmek ve korumak isteyen insan, öbür tarafta tekelci hegemonya hedefleyenlerin hizmet ettiği insanı insanlıktan çıkaran iblisin projesi. Parçası olduğumuz ve hatta merkezinde yer aldığımız Bereketli Hilal Coğrafyasını medeniyetler beşiği yapan en temel fikriyat, ya hep beraber ya hiçbirimiz felsefesini bir tunç yasası olarak kabul etmeleri ve uygulamalarıdır. Melanetlik Şecerenin meyvesi tekelci olmanı, tekelci hegemonya için çırpınmanı tavsiye eder. Bunun sana kudret, saltanat, zenginlik, saygı, itibar, vakarlık sağlayacağını, buna ulaşmak uğruna tüm habis araç ve yolların mubah olduğunu enjekte eder.
Tekelcilik sana hanedanlıklar, devletler ve hatta imparatorluk kurmanı sağlayabilir. Şan, şöhret, kudret, şatafat ve devasa zenginlik sunabilir. Ama ve lakin bir medeniyet projesi olamazsın. Devletin........
© Aydınlık
