Bizden ne olabilir acaba?
YAZIMIZIN başlığını, yüce önder Atatürk’ün, o büyük konuşması Nutuk’un ilk sayfalarından bir yerden ilham aldık. Aslında bu soru, onun bir atasözü gibi söylediği “Bizden adam olmaz diyenler, yarın başkalarının kölesi olmaya mahkumdur” sözlerinden çıkartılmış bir sorudur. Eğer bizden adam olmazsa, bizlerden neler olabileceğini de bilmek gerekir.
Elbette uluslar da canlı varlıklar gibi bir gelişim sürecine sahiptirler. Doğdukları bir tarih olur, emekleme döneminden sonra, genellikle de doğal kaynakları ve vizyon sahibi bir önderlik sonucu delikanlılık çağını yaşar. Kazasız belasız bu çağ atlatıldığında ise artık olgunlaşmış bir millet halinde yeryüzündeki varlığını devam ettirir. Genellikle bu olgunluk çağında, milletten kimsenin aklına “bizden adam filan olmaz arkadaş!” gibi, şimdilerde çok duyduğumuz bir cümleyi söylemek gelmez. Çünkü işler tıkırındadır ve toplum olarak “tuzumuz kurudur” bir bakıma. O nedenle de o anlamdaki “adam olmak” sorusu aklımıza gelmez. Akıldaki soru, “nasıl ederim de daha büyük ve varlıklı bir adam olabilirim” olur genellikle. Çünkü ekonomisi iyi bir toplumda, en yukarılardan en aşağıya doğru bir varlık damlaması olur.
En aşağıdakilere aslında fazla bir damla da kalmaz ama, “yeter ki doğru zamanda doğru yerde ol” kandırmacası ile, hemen herkes elinden geleni ardına koymadan hayat kavgasında daha büyük bir pay kapmanın, Amerikalıların deyimi ile “fare yarışına” girerler. Zaten bu yarışa bir başlayan, kolay kolay bir daha terk edemez. Çünkü her zaman çok daha güzeli, çok daha tatlısı, çok daha alımlısı beklemektedir bu yarışın sonunda. En azından “fare yarışını” icat edenler oyunun kurallarını koyarken böyle demişlerdir ve size ancak koşmaya devam etmek kalır.
Elbette “bizden adam olmaz” cümlesinin an önemli kelimesi olan “adam”ın ne olduğunu da saptamak gerekir ki, arada bir “adam olup olmadığımızı” test edebilelim. Yoksa........
© Aydınlık
