Avrupa’da savunma boşluğu ve Türkiye -III-
Avrupa’da savunma harcamalarının artış eğiliminde olduğunu geçen haftalarda yazmıştım. 2014-2024 arasında yaşanan bu artışın boyutu, 2025’e değin, -bence- büyütülecek düzeyde değil idi.
Örneğin, NATO’nun en güçlü;
- 1. ordusuna sahip ABD, savunma harcamalarını, gelirinin yüzde 3,71’inden yüzde 3,38’ine geriletirken,
Aynı dönem için bu oranlar,
- 2. ordusuna sahip İngiltere için, yüzde 2,14’ten yüzde 2,33’e,
- 3. ordusuna sahip Fransa için, yüzde 1,82’den yüzde 2,06’ya,
- 4. ordusuna sahip Türkiye için, yüzde 1,45’ten yüzde 2,09’a,
- 5. ordusuna sahip İtalya için, yüzde 1,14’ten yüzde 1,49’a,
- 7. ordusuna sahip İspanya için, yüzde 0,92’den yüzde 1,28’e yükseldi.
Yani, Almanya hariç, Avrupa’nın en güçlü ordularının harcamalarında, dişe dokunmayan miktarda artışlar gerçekleşti. Aynı dönemde, ABD’nin savunma harcamalarını artırması için Avrupa’ya baskı yaptığını da biliyoruz. Bana sorarsanız ABD, kendi savunma harcamalarını bir miktar azaltırken; Türkiye, İngiltere, Fransa, İtalya ve İspanya’nın da savunma harcamalarını, ABD’nin azalttığı oranın yerine geçecek oranlarda ve isteksizce artırmışa benziyor.
2014-2024 döneminde, yukarıdakilerden daha zayıf ordulara sahip bazı NATO ülkeleri, savunma harcamalarına orta seviyeli sıçramalar yaptırdılar. Nitekim, NATO’nun en güçlü;
6. ordusuna sahip Almanya, savunma harcamalarını, gelirinin yüzde 1,19’undan yüzde 2,12’sine,
- 8. ordusuna sahip Polonya, gelirinin yüzde 1,88’inden yüzde 4,12’sine,
- 9. ordusuna sahip İsveç, gelirinin yüzde 1,06’sından yüzde 2,14’üne,
- 11. ordusuna sahip Yunanistan ise, gelirinin yüzde 2,22’sinden yüzde 3,08’ine çıkardılar.
- Savunma harcamaları artışında diğerlerine göre daha hızlı giden Almanya, Polonya ve İsveç’i Rus korkusunun; Yunanistan’ı ise Türk korkusunun motive ettiği söylenebilir.
Son 11 yılda, düşük/orta seviyeli savunma harcamaları artışı, Avrupa’daki ekonomik dengeleri sarsmaya yetti. Nitekim, AB’nin 1997’den beri disiplin içinde yürüttüğü borçlanmada millî gelirin yüzde 60’ını ve bütçe açığında da yüzde 3’ü aşmama kuralı, 2024’te masal oldu; yani, 27 AB devletinin 17’si, bu üst sınırları aşmak zorunda kaldı. IMF bile, Ekim 2024’te, AB’nin savunma harcamalarını azaltmasını tavsiye etti.
Son yıllarda ekonomik büyümesi durma noktasına gelen Avrupa’nın savunma harcamaları tartışılırken; sahneye çıkan Trump’ın seçilir seçilmez, NATO’ya “savunma harcamalarında yüzde 5 Doktrini”ni dayatması, Avrupa kamuoyunu şoka soktu. Günümüzde, millî gelirlerinin yüzde 5’ini aşan savunma harcaması için ekonomilerini zorlayan devletler: Cezayir, Ermenistan, İsrail, Lübnan, Umman, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Sudan, Kuzey Kore ve Eritre’dir. Gerçekte, savaş hâlinde olmadan yüzde 5’lik savunma harcaması yapmak; barışı korumanın değil, barışı bozma niyetinin habercisidir.
Dayatılan “yüzde 5 Doktrini” ile -kendi inisiyatifi dışında- barışın bozulmak istendiği şüphesine düşen Avrupa, ABD’nin;
- Ukrayna’da Avrupa’yı dışlayarak barış girişimlerine başlaması,
-........
© Aydınlık
