menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bilinmeyen Numaranın Bana Kazandırdığı! (Cüneyt Akalın'ın ardından)

54 9
05.08.2025

Kimilerinin adetidir, bilinmeyen bir numara ararsa telefonlarını açmazlar. Önemlidir onlar, yoğundur ve rahatsız edilmek istemezler. Genelde mesajlaşırlar… Konuşmayı değil yazışmayı severler… İnsanın sesini mi, nefesini mi sevmezler bilemem ama ne bileyim öyledir işte onlar. Hatta senin gönderdiğin mesajı okuyup okumadıkları belli olmasın diye de mesajlarının okundu raporlarını bile gizlerler. Yarasa gibi yaşarlar ya da hayalet gibi dolaşırlar yaşamlarımızda. Sessiz, nefessiz, yapay zekâ gibi… Zamanları yoktur onların, sürekli koşuştururlar, ne kadar ünsiyet peydâh edeceklerine onlar karar verirler. Ünsiyet peydâh etmek mi? arkadaşlık kurmak, ilişki kurmak demek.

Abi mesajımı görmedin mi? diye de hesap sorarlar. Yahu mecbur muyum ben telgraf memuru gibi makinenin başında yaşamaya, derdin varsa aç söyle. Bu hâl insanı selamsız sabahsız karanlık bir dehlize mahkûm etti ve bunun farkında değiliz. Her gün kat otoparkının asansörüne biniyor ve ahaliye kallavi bir "günaydın" çekiyorum… Şaşkın şaşkın bakıyor ve yeni uzuvları olan telefonlarına gömülüyorlar. Hatta ters ters bakanına bile rastladım. Çook nadir de olsa homurdanarak Günydnnn! diyeni arada çıkıyor. Sanırım birkaç yüzyıl sonra insanın anatomisi de değişecek, parmak uçları kalem ucu gibi ince yaratıklar olacağız. Parmak ucu ince, dünyaları kaba ve yaşamları daracık yaratıklar haline gelme yolunda hızlıca ilerliyor insanoğlu.

Kimileri ile bu durumu konuşmaya başlayınca emperyalizmden girip kapitalizmden çıkıyor ki aklınız........

© Aydınlık